27 Ocak 2014 Pazartesi

Fetullah Gülen, Dershane Olaylarının Perde Arkası

Fetullah Gülen ve Dershane

Fetullah Gülen ve Dershane Olaylarının Perde Arkası

Son zamanlarda gerek görsel basın yoluyla, gerek yazılı basın yoluyla, gerekse de sosyal medya üzerinden hükümetimize dershaneler üzerinden yükleniliyor.. Ben eğitim açısından dershanelerin kapatılmasına karşıyım.. Lakin devlet dershaneleri kapatmaya mecbur bırakılmıştır.. Bunun tek suçlusu Fetullah Gülen hareketidir..
Bu dershaneler cemaat için neden bu kadar önemli?

Çünkü dershaneler Fetullah Gülen’e tabii mürit toplama yeridir.. Yani bir nevi beyin yıkama yeridir.. Fetullah Gülen’e tabii olanlar ve bu oluşuma katılanlarla birlikte her dershaneye giden çocuk;, "zaman gazetesine abone olmak zorundadır.. Bu sebeple gazete satış tirajları yüksektir ve bu gazete satış tirajlarını hükümete koz olarak kullanıyor.. Demek istiyorlar ki; Bizim gazetemiz şu kadar satıyor, biz insanlara sözlerimizle etki ediyoruz bizim sözümüzü dinleyin ve bizim istediğimiz yolda yürüyün! Dolayısıyla bunu hizmet olarak isimlendirmek saçmalığın daniskasıdır..

Bunun adı ticarethane ve cep doldurmaktan başka bir şey değildir.. Holdingleşen bir cemaat olabilir mi? Vakıf adı altında her türlü dalavereyi yapacaksınız adına da vakıf diyeceksiniz.. Bunun adı vakıfsa ve hizmetse o halde dershanelerinizden ücret almayınız! Hizmet dedikleri dershaneler Türkiye’nin hatta dünya’nın en pahalı dershaneleridir.. Evet, Türkiye’de en pahalı dershanaler bunların dershaneleridir! Parası olmayan değil, parası olan bunların okullarından ve dershanelerinden faydalanırlar! Parayı’da Asya Bank’a hesap açıp yatırmak zorundasın.. Öyle her bankayla da olmaz bu işler derler.. Bunun adını da Allah Rızası için hizmet koymuşlar! Ama sıkışınca biz dini bir cemaat değiliz diyorlar.. O zaman siz dini kendinize alet ederek bir ticarethane kurmuşsunuz demektir.

Yurtdışına çıkan mezun olmuş zeki öğrencileri, yurtdışında çalıştırırlar ve bu mezun olan öğrencileri oralarda çalıştırıp, maaş’ının %60′ından fazlasını vakfımıza bağışlayacaksın şartını öne sürerler.. Yani bu kadar yardım severler kendileri..

Osmanlı dendiği zaman yalandan yere göz yaşı akıtırlar fakat Abdülhamit han’ın torununu parası olmadığı gerekçesiyle okullarına almamışlardır.. Bin bir uğraş vermişler fakat yinede kabul ettirememişlerdir..

Bugüne kadar Ak parti hükümeti cemaat mensuplarıyla hareket etti.. Tayyip Erdoğan, gülen cemaatinin önünü açtı bir dedikleri iki edilmedi.. Fakat bir suçluluk psikolojisinin gereği gibi davranarak hükümete vicdansızca yükleniyorlar.. Bakın arkadaşlar, gayri İslam-i metotlarla bir mücadele olmaz.. Sen Allah’ın kelamını çiğneyerek diyalog projesini yürüteceksin.. Gittiğin yerlerde la ilahe illallah demesi yeterli onlarda cennete girebilir diyeceksin.. la ilahe illallah muhammeden resulullah demesine gerek olmadan Hristiyan’ı, Museviyi cennete sokacaksın bunun adına’da barış köprüsü diyeceksin.. Nerede kaldı Allah yolunda savaşmak? Allah onları dost edinmeyin diyor sen Allah’ın kelamını mı çiğniyorsun Ey fetullah? Bu şekilde saçma sapan bir İslam-ı savunma olmaz.. Diyalog siyonizm projesidir! ve sen siyonizm’e hizmet ediyorsun!

Dinler arası diyalog diyerek, İslam-ı bu hale soktunuz!

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez bakınız bu diyalog hakkında ne diyor..

Gelelim dershaneler neden kapatılıyor.. Dershaneler’in kapatılmasının nedeninin eğitimle veya yeni eğitim anlayışıyla asla alakası yok..

Hiç düşündünüz mü zaman gazetesi ve cemaat’in tüm yayın organlarının neden Mit Müsteşarı Hakan Fidan’a yüklendiğini? Düşünmediyseniz söyleyeyim; Milli İstihbarat Teşkilatı Mit Müsteşarı Sayın, Hakan Fidan’ın raporu doğrultusunda Ak partinin içerisine cemaat tarafından 150 kişilik millet vekili sokulması planlanmış bu planı gerçekleştirip, Ak partiyi bölüp bölünen kısımı Cumhuriyet Halk Partisine kaynak yapıp, Cumhuriyet Halk Partisiyle yollarına devam etme kararı almışlar.. Yani Ak partiyi yok etme planı hazırlamışlar.. Bu plan Fetullah Gülen’in yani gülenizm hareketinin siyonizm’den almış olduğu direktifler doğrultusunda gerçekleşmiştir..

Bu ortaya çıkınca Tayyip Erdoğan’a Hakan Findan’ı görevden alacaksın baskısı uyguladılar.. Dikkat ederseniz manşetlerinden indirmediler..

Detaylar aşağıda;
Alıntı:
Milli İstihbarat Teşkilatı’nın, Fethullah Gülen cemaati hakkında Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla bir rapor hazırladığı ortaya çıktı.

MİT Müsteşarı Hakan Fidan tarafından Tayyip Erdoğan’a sunulan raporu Aydınlık Gazetesi açıkladı. MİT’in üzerinde 6 ay çalıştığı Rapor, Gülen Cemaatine ait birçok bilginin yer aldığı 40 klasörden oluşuyor.

ERDOĞAN’IN TALİMATIYLA HAZIRLANDI

MİT Müsteşarı Hakan Fidan, raporu “Başbakanlığa” hitabıyla başlayan bir sayfalık önyazıyla birlikte Erdoğan’a sundu. Önyazıda, raporun Başbakan Erdoğan’ın şifahi emirlerinin alınması üzerine 1 Ocak 2012 tarihinden itibaren özel çalışma başlatıldığı hatırlatıldı. Aynı yazıda bu çalışmanın, ilgili kurum ve bakanlıklar ile ortak program hazırlanarak araştırmaların yapıldığı bilgisi verildi.

4800 KİŞİ TAKİP EDİLDİ

MİT cemaatin yönetim ilişkilerini Erdoğan’a bir şemayla anlattı. Cemaatin yönetici kadrosu çerçevesinde 4800 kişi takibe alındı. "Cemaatin Kurmayları" olduğu tespit edilen, 4′ü politikacı, 2314′ü işadamı, 171 eski ülkücü, 5′i TSK mensubu, 173′ü emniyet mensubu, 47′si din adamı ve 23’ü MİT mensubu olan isimler hakkında dosyalar hazırlandı.

Raporun giriş bölümünde Gülen cemaatinin toplum ve siyasi alandaki etkisine dair değerlendirmeler yer alıyor. Fethullah Gülen’inherkul.org adlı siteden yaptığı konuşmalar ise "devlete meydan okuma" olarak nitelendiriliyor.

MİT’İN GÜLEN CEMAATİ RAPORU

Her an ölüm tehdidi altında olduğunu, bu yüzden ABD’den ayrılmayacağını, yaptığı mücadelede dava arkadaşlarına danışmadan karar veremeyeceğini, bahse konu çağrının ise, bunun kendisine karşı hazırlanan bir komplo olabileceğini, hususlarına anlaşılabilinir bir uslupla devlete ve devlet yetkililerine güvenmediğini, devletimizi suçlayarak meydan okuyan görüşlerini açıkça ifade etmiştir.

MİT çalışmasında cemaatin mali kaynakları ve faaliyetlerini tespit etti. Rapor’da Gülen Cemaatine ait sermayenin 150 milyar dolar olduğu belirtildi.

MİT’İN GÜLEN CEMAATİ RAPORU

150 milyar dolara ulaşan cemaat sermayesinin Fethullah Gülen cemaatinin destekleyicilerine ait olduğu belirtiliyor. Büyük bölümü kayıt dışı olan bu sermayeyi, cemaatin kontrolündeki şirketler elinde tutuyor. Bu şirketlerin yıllık iş hacmi ise 7 milyar doları aşıyor. Cemaat, 65’i büyük kuruluş olmak üzere 700 şirket tarafından destekleniyor.

MİT CEMAATİN MALİ KAYNAKLARINI İNCELEDİ
MİT tarafından cemaate parasal destek sağlayan şirketler, vakıflar ve eğitim kurumları da mercek altına alındı. Bu kurumların şirket yönetimleri, Türkiye çapına yayılan şubeleri incelendi. Ayrıca yurt dışında da cemaate destek sağlayan şirketler tek tek tespit edildi. Özellikle Orta Asya’da farklı ülkelerde bulunan kurumların para hareketleri ve yöneticileri hakkında dosyalar hazırlandı.


Allah Rızası için yapılan hizmeti görüyor musunuz? 150 milyar dolar! Kör olmaya gerek yok, Yasin Suresinde Hak Teala ne diyor; Sizden ücret istemeyenlere tabii olun diyor!

Fetullah Gülen ise bu dershaneler ile ilgili şu açıklamayı yapıyor;

Alıntı:

Gülen’in konuşmasındaki konuyla ilgili bölüm şöyle:

“60 ihtilalinden bu yana, onu da gördük tokadını yedik, 70 darbesini gördük tekmesini yedik. 80 darbesini gördük onun da çiftesini yedik. Hepsinden bir şey yedik. Fakat tekme atan, tokat atan, çifte atanın şimdi hesapları görülüyor. Biz yapmadık onu, kader hüküm verdi ve kaderin o mevzuda figür olarak kullandığı insanlar, onları öyle yaptılar. Bana dokunan bir yanı vardı, yaşlı başlı adamlar böyle orada hesap verince ciğerim yanıyor benim. Elimde bir imkan olsa ben onların hepsine ‘serbestsiniz’ derim. Ne var ki birileri onları planlıyor, yapıyor, ‘Topuklarını birbirlerine vurdu. Karşımızda dimdik durdu bu adamlar. Bunlara bunu dedirttik’ diyorlar bir taraftan kapalı kapılar ardından; fakat bir taraftan da camia onu sanki bir kısım elemanlarına yaptırtıyormuş gibi onlara fısıldıyor. Bir taşla iki kuşu vurma gibi bir nifak hareketi içinde bulunuyorlar. Bana yakışmayan şeyler ama müsaadenizle bu kadarını da söyleyeyim.”

Gülen’in bu sözleri safsata’dan ibarettir ve hiç biriside doğru değildir..

12 eylül darbesinden önce askere darbe için davetiye çıkarmıştır.. Şunları söylemiştir; Tuğa selam, sancağa selam ve onu tutan yüce başa binlerce selam..

Kenan Evren’i yüce baş yapmıştır.. Sonra tokadını yedik diyor..

Bu darbeye davetiye değil diyebilirsiniz ama darbeden sonrada şunları söylemiştir; Ümidimiz tükendiği yerde, hızır gibi imdadımıza yetişen mehmetçiğe bir kere daha selam duruyoruz. 28 şubatta da darbe hükümetine de zaman gazetesi hayırlı olsun manşeti atıyor! ve Gülen efendi şunları söylüyor; Böyle bir hengamede 28 şubat her iki bakımdan da hayırlı oldu.. Hem içte ve dışta rahatlama sağlayacak olumlu değişimi hızlandırdı, hem de samimi, mazbut büyük İslami çoğunluk ile İslam adını lekeleyen, kullanan, yüce dinimizi vahşete alet etmek isteyen zavallıları ayırdı..

Soruyorum bu hocamı darbelerin tokadını yemiş? :)

Hatta 28 şubata muhtıra demenin askeri suçlamaktır demiştir ve ekliyor 28 şubat askeri müdahalesi değil darbe muhtıra bile olamaz diyor..

Tam açmak için tam söylemi şöyle; Bu mukavelede ele alınan tavsiye kararlarını bu açıdan ben şahsen muhtıra şekliyle algılanmasını telif edemiyorum.. Niçin bu işin üzerinde bu yorumlarla duruluyor, askeriye muhtıra verdi diye suçlanıyor? Ben bunu yanlış buluyorum..

Soruyorum bu mu tekmesini, tokadını, çiftesini yiyen hoca efendi?

Erbakan’ı o koltuktan indirmek için Askere çağrı yapan Fetullah Efendi, çifteden, tekmeden bahsediyor..

djty.jpg

Buna ben cevap vermeyeyim Rahmetli Erbakan Hoca cevap versin..

Diyalog projesinin karşılığında aldıkları; Fethullah gülen hocaefendi’nin direktifleri ile iş hayatında varolan kuruluşları

Asya Finans,
Samanyolu TV,
Zaman Gazetesi,
Aksiyon Dergisi,
Zafer Dergisi,
Sızıntı Dergisi,
Yeni Umut Dergisi,
Cihan Haber Ajansı,
Burç FM,
Fem Dershaneleri,
Anafen Dersanesi,
İzmir Körfez Dersanesi,
Ankara Maltepe Dersanesi,
Adana Işık Dersanesi,
İç Anadolu Nil Dersanesi,
Kars Nilüfer Dersanesi,
Nil Eğitim ve Kültür Vakfı,
Diyarbakır Sur Dersanesi,
Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı,
Türkiye Öğretmenler Vakfı,
Kırgızistan Mescit ve Kalkınma Vakfı,
Yakutistan, Tuva, Hakas Çağ Öğretim İşletmeleri,
Başkurdistan Serhat Eğitim ve Öğretim Hizmetleri A.Ş,
Çuvaşistan Ertuğrul Gazi LTD. ŞTİ,
Tataristan Ertuğrul Gazi LTD. ŞTİ,
Romanya Fetih A.Ş,

Moldova Fetih A.Ş,
Arnavutluk Gülistan Eğitim ve Yayın Tic LTD. ŞTİ,
Ukrayna Sema Eğitim Hizmetleri A.Ş,
Pakistan Çağ Öğretim İşletmeleri A.Ş,
Fas Samanyolu A.Ş,
Kuzey Irak Nilüfer Koleji,
Azerbaycan Çağ Öğretim İşletmeleri A
.Ş,
Kırgızistan Sebat A.Ş,
Özbekistan Silim A.Ş,
Türkmenistan Başkent Eğitim ve Yayıncılık ve Tic. LTD. ŞTİ,
Tacikistan Şelale A.Ş,
Kazakistan Şelale A.Ş,
Moğolistan ve Buryat Çağ Öğretim İşletmeleri A.Ş,
İzmir Yamanlar Fen Lisesi,
İstanbul Fatih Koleji,
İstanbul Işık Üniversitesi,
Ankara Samanyolu Lisesi,
Fatih Üniversitesi,
Bursa Nilüfer Lisesi,
Eskişehir Ertuğrul Gazi Lisesi,
Erzurum Aziziye Lisesi,
İzmit Dilovası Sanayicileri Vakfı (Disav),
Türk Kültürüne Hizmet Vakfı,
Urfa Şurkav Vakfı,
Erzurumlular Eğitim ve Kültür Vakfı,
Halidiye Vakfı,
Erzincan Özel Fevziye Lisesi,
Konya Koyunoğlu Vakfı,
İstanbul Semah Eğitim Vakfı..
vs..
yazamayacağım kadar şirket.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder