Amerikan etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Amerikan etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

23 Ocak 2015 Cuma

Dünyada ki GÖKDELENLERİN tamamına yakınının sahibi olan Museviler

Dünyada ki GÖKDELENLERİN tamamına yakınının sahibi olan Museviler büyük şirketlerin de sahibidirler! Her alanda faaliyet gösterirler! Mesela 2013'te dünyada 650 milyar dolarlık silah satışı yapıldı! EN büyük şirketler AMERİKAN'dı! Silah ticaretini elinde tutan 100 şirketin 60'ı Amerikalı'ydı! Bu şirketlerin 57'si ise YAHUDİ'ydi!

Dünyaya baktığınızda ise 100 büyük silah şirketinin 89'u Yahudi! Haliyle her 100 dolarlık satışın 90'ı onlara gidiyor!
Bu nedenle SAVAŞ ticarettir onlar için! Bakın YAZ-BOZ'da bir konuğumuz "Üzeyir Garih Türk-Kürt savaşına karşı çıktığı için, barış istediği için öldürüldü!" dedi!

Oslo, 7 Şubat, Gezi ve 17 Aralık operasyonları da "bu savaş bitmesin" diye yapıldı!

Erdoğan baştan beri KÜRTLER'i "KARDEŞ" olarak gördüğü için hedef seçildi! "Aynı ezana, aynı peygambere, aynı dine inananlar savaşmaz" dediği için üstüne gidildi!

Çünkü KIRIM HARBİ'nden beri İngilizler, Türkler'i Kürtler'den ayırıp Ortadoğu'dan çıkarmak istedi!
Yaptılar da!

Kardeşler savaşırken bölge onlara aktı! Hem para kazandılar, hem enerjiye oturdular, hem de Türkler'i tehlike olmaktan çıkardılar! Tek taşla tek kuş vurmamak gibi özellikleri vardı! Hem Kürtler'in, hem Araplar'ın, hem de ne yazık ki TÜRKLER'in içinde çok adamları vardı!

Onların gözetiminde büyüyenler onların emirleri dışına çıkamıyordu! Irklara, mezheplere, şirketlere, dinlere, bölgelere ayrılıyorduk!
Eğer önlerine çıkanlar yaşadığı ülkeye bağlı bir YAHUDİ de olsa ortadan kaldırılıyordu!

Bana gelen bilgilere göre Musevi Cemaati cinayetlerin karanlıkta kalmasından hiç hoşnut değil! Bu insanların bu ülkede güvende olması ve yaşaması için gerekenin yapılması şart!

Çünkü bu ülke Türk'üyle, Kürt'üyle, Yahudi'siyle, Ermeni'siyle, Laz'ıyla, Çerkez'iyle, Arnavut'uyla, Pomak'ıyla, Boşnak'ıyla büyür!

Yıllarca yazılan SENARYOLARI hemen kabul ettik! Hiç sorgulamadık! "Üzeyir Garih Eyüp Mezarlığı'nda ne arıyordu?" diye sormak aklımıza gelmedi!
Hangi gazete mezarlığı ilk gün ortaya attı bakmadık!
Uydurulan hikayeyi hemen satın aldık!

Oysa ortada 3 yılda bülbül gibi TÜRKÇE öğrenen MERAL isminde biri vardı! Kimdi bu? Bilen yoktu! Şişli'de hızlandırılmış bir teknikle TÜRKÇE öğretilen ve sonradan ortadan kaybolan kadın kimdi?

Ve daha önemlisi bu kadın kimin ASİSTANI olarak nerede çalışmıştı?
Bakın bu olay İngilizler'in konserve alırken kutudaki bütün uyarıları okuması, bizim ise bakmadan sepete atmamız gibi bir şeydi!
KIRIM'dan beri başımız bu nedenle dertte!

Erdoğan, Kırım Harbi'yle başlayan GERİ GİDİŞİ durdurmak için ortada!
Ortada suistimaller olduğu gerçek!

Ama bu ülkemizden vazgeçmemiz anlamına gelmemeli! İstenilen ise bu!
Birkaç kişinin omzuna binip koca ülkeyi indirmek ve Ortadoğu'dan dönmemek üzere kovmak istiyorlar!

DENT PALMER AND COMPANY isimli şirketin yaptığını HALKBANK bozduğu için de paradan giriyorlar! Kurdukları düzenin bozulmasını istemiyorlar.
Olaylara sadece TÜRK bildiğiniz gazete ve televizyonların manşetleriyle bakmayın!

Geniş düşünün!

Erdoğan giderse sadece kendisi gitmeyecek! DEVLET, bir daha kendi içinden bu savaşı verecek birini çıkaramayacak!
Yani devlet gidecek!
Söylenmez ama dikkatle bir bakın!

Şimdiye kadar AK Parti dahil olmak üzere hükümetlerde ne kadar İNGİLİZ SEVDALISI yer aldı!

Almak zorundaydı! Gizli kuraldı çünkü! İlk adımda onlara karşı bir şey yapamazdınız! Zaman şarttı! İşte Türkiye o zamanı Erdoğan'la yakaladığı için çullanıyorlar!

Hem parayı, hem devleti almak için geliyorlar!

Erdoğan'ın ailesini YAKIN BİLİNENLERLE hedef alıp DİRLİĞİ bozmak istiyorlar!
Asla "bir ve bütün olamazsınız!" mesajı veriyorlar!

Kaybetmek istemiyorsak Türk, Kürt, Yahudi, Ermeni elele verip savunmalıyız!
Ya ülkesini sevenler ya parayı ülkesine tercih edenler kazanacak!
Şimdiye kadar PARA kazandı!
Bundan sonra mı?

Karar sizin!

27 Aralık 2013 Cuma

ABD Büyükelçisi Ricciardone Geri Çekilmesi


ABD Büyükelçisi Ricciardone Geri Çekilmesi 
İlk kez bir ABD Büyükelçisi Ricciardone’nin istenmeyen adam ilan edilmeden önce ABD tarafından İstenmeyen adam ilan edilmişcesine ABD Büyükelçisi Ricciardone’nin geri çekilmek istenmektedir.

Türkiye hükümetinin ve Başbakan Erdoğanın, ABD Büyükelçisi Ricciardone’nin yaptıklarından rahatsız olduğu Ricciardone’nin bazı basın mensuplarına ve  AB Büyükelçilerine Beni çok iyi dinlemenizi rica ediyorum. Türkiye’de yaşanacak gelişmeleri çok iyi izleyin. Bir liderin çöküşüne bizzat şahit olun’ diyerek icraatlarında bunun gerçekleşmesi için ikili ilişkilere ve bağımsız bir devletin hükümetine ilişkiler açısından yakışmıyacak icraatlar ve çalışmalar içinde olması, Bağımsız bir dost devletin içişlerine karışmasıyla alenen yaptıkları ortaya çıkması hükümet içinde derin rahatsızlığa sebep olmuştu Bu sebepten Amerikan hükümetinin, Büyükelçisi Ricciardone’nin geri çekilmesi tartışıldı. Bunun şu anda gerçekleşmesi için Büyükelçinin ani bir geri çekmenin sonuçları da hesaplandığında ikili ilişkilerin sarsılmadan Amerikan hükümeti tarafından eri çekmenin formulu aranmaktadır. 

24 Aralık 2013 Salı

Planlı Hainliğin Devlet içinde Güvenlik Yargı ve Basın Maşalarının Amirleri

Planlı Hainliğin Devlet içinde Güvenlik Yargı ve Basın Maşalarının Amirleri 

ABD Büyükelçisi Ricciardone’nin operasyonların evvelinde senaryonun tamamı planlanmış şekilde  “Hükümet Gidici” mesajını Kime ve Kimlere Haber Gönderdi, 3 Aralık’ta sol düşünce gazetede yazan, AMERİKA’nın ve emperyalizmin karşısında olması gereken gazetenin önemli bir ismi çok ilginç bir yazı kaleme aldı! Ankara’da yaşadığı için belli ki kulağı delikti!

Hayatı boyunca koşturma içinde olan Atatürk’ü çektiği BELGESEL’de karanlıkta uyuyamayan, korkak biri olarak gösteren kişi ‘Erdoğan gitsin’cilerin başında geliyordu! Herkes Başbakanı desteklemek  zorunda değildi.

3 Aralık günü çok tartışılan yazısında önemli iddialar kaleme aldı. Kendinden çok emin olarak yazdığı yazıda neye dayandığı konusunda güvenerek kaleme alması ayrıca bu olayın çok öncelerde planlandığını hatta eteğe dahi düştüğünü göstermektedir.

Yazısında "Washington’ın rüzgarıyla uçmayı kabul ettiğinizde aynı rüzgarla alabora olmayı göze almışsınız demektir, Amerikan rüzgarı bu, belli mi olur, Gün gelir esintiyi PENSİLVANYA’dan yana döndürür" ve...
Ankara’da ampulleri söndürür, Şimdi ‘nankörler ne istediniz de vermedik’ dövünmeleri hem ihanet fişeği, hem gidiş alametidir.. ‘Diklenmeden dik durduk’ efsanesini yere çalmışsanız, geldiğiniz yoldan gitme zamanı kapıyı çalmış demektir!..’”

Evet o yazıyı yazan CAN DÜNDAR olması ne gariptir. "Cumhuriyet’teki köşesinde kendinden emin biçimde yazıyor, aldığı bilgiye çok güveniyordu" 

“Kimdi bu bilgileri SIZDIRAN kulağa fısıldayan isim Mehmet Ali Bayar’dı, 
Mehmet Ali Ankara’da kendine yakın olan kişilerin başında ABD Büyükelçisi Ricciardone gelirdi...

ABD Büyükelçisi Ricciardone’nin 'nin Aydın Doğan’la ve adamlarıyla su sızmazdı. Samimiyetleri üst düzeydi, Ricciardone’nin HİLTON’da DOĞAN GRUBU’nun gazetecisiyle bir arada gizli toplantıları sıcaklığını korurken Ricciardone geçen hafta AB Büyükelçilerine ‘Beni çok iyi dinlemenizi rica ediyorum. Türkiye’de yaşanacak gelişmeleri çok iyi izleyin. Bir liderin çöküşüne bizzat şahit olun’ diyerek müneccimlik yaptı Toplantı açığa çıkınca her şeyi Ricciardone İNKAR etti!”