Karanlık etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Karanlık etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

25 Aralık 2013 Çarşamba

Başbakan Erdoğan ve Etrafındaki Cadı Kazanı


Başbakan Erdoğan 
Başbakan Erdoğan ve Etrafındaki Cadı Kazanı

Sürekli sıcak gelişmeler olmazsa alışkanlığımız ve ruh halimiz bozulur gibi oluyor. Muhakkak her an bir şey olacakmışız gibi meşgul ediliyoruz. Amaç dünyada gösterilmek istenmeyen ve bizim meşgul olmamızı istemedikleri gerçekler.
Bizi dünyadaki gelişmelere ve sakladıkları eyleme kapatmak ve At gözlüğü takılmış bir toplumda gerçekler güçlü oyuncuların gösterdiğinle sınırlı kalır. Oynanan seneryonun Dışına taşılsa hayat içinde Rızık kaygısı hepsini aşar ve tuzağın içine sokar. Fakat olağan giden gündemde gariplik olduğunu hissetmeye başlıyoruz. Bazıları kendisine durup dururken dert açtığı da söylenir.

Cadı kazanın içinde Ahir zamana yakışır bir şiddetle Adi, Aşağılık, Kin, Çirkin, Kirli, Karanlık, karalama siyaseti yürütülüyor. Maksat başbakan Erdoğanın itibarsızlaştırılması gözden düşürülesidir Başbakan Erdoğan’a, hükümetine, Halka ve İslama yapılan bu Derin darbe girişimlerinin ötesinde iyice çirkinleştiler
Montaj porno görüntüleri yayınlanması ve bir Yazarın 17 yaşındaki başörtülü kızının kafası çıplak bir porno yıldızının vücuduna montajlanması bunun medyaya servis yapılması çirkinliğin ne boyuta geldiğini anlatmakta.

Mısırda denenen çirkinlikle yapılan Darbe daha da derin şekilde ülkemizde denenmektedir. Büyük İslam alimlerinden olan Abdülkadir Mollanın idam edilirken susmakta olanlar, bu acımasızca idama tek itiraz eden devlet adamı Erdoğan’a operasyon yapıyorlar.

Mısır'da darbe yapan Sisi’ye firavun diyemeyen hatta telefon açıp tebrik edenler, Esma’nın katline susanlar, İhvan'ın çocuklarını öldürenlere buğzu edemeyenler dürüstlük ve hakperestlik taslı yarak Başbakana demediğini bırakmıyorlar.
.
Şimdi düşünüyoruz ne değişti hayatımızda!..
IMF’ye borcunuzu kapatıp “Güle güle” demişsiniz.
Terörü sonlandırmışsınız.
Derin Devletin ana bütünlüğünü devirmişsiniz.
Askeri vesayeti bitirmişsiniz..
ABD güdümünden çıkmışsınız.
Hatta İMF’ye 5 milyar Dolar borç veren devlet olmuşsunuz.
Ortadoğu’nun dokunulmaz çakalı Tel Aviv’e “FAŞİST” diyorsunuz.
Küresel kabadayıların liderlik ettiği BM, NATO, AB gibi küresel örgütleri açıktan hedef almaya başlamışsınız.
Halkınızla barışmışsınız.
Komşularınızı korumaya ve gözetmeye başlamışsınız.
Dünyadaki kardeş halkların özgürleşmesi için öncü ve destek oluyorsunuz.
Dünyadaki mazlumların umudu, Müslümanların çaresi konumuna erişmişsiniz.
Dünya ekonomileri sürekli gerilerken sizin ekonominiz devamlı büyüyor.
Hazineniz para dolu.
Kanal İstanbul gibi,
En büyük hava alanı gibi,
Boğaz’a 3. Köprü gibi
Bütün dünyayı hayrete düşüren projeleri birkaç sene içinde hayata geçireceğinizi ilan ediyorsunuz.
Irak’ın petrollerini Türkiye’ye, Azerbaycan’ın enerjisini Avrupa’ya akıtacaksınız.
“21. Yüzyıl Türkiye’nin asrı” olacak diyorsunuz.
Devleti bağımsızlaştırmışsınız.

Ülkenin bağımsızlaştığının belirtisi olan bir çok icraatınızla iktidardasınız.Seçimlerde yenilmiyorsunuz. Önümüzdeki 3 seçimde daha da güçleneceği belli gözükmekte olduğunuz bir ortamda "Cadı Kazanının" çok hararetli bir şekilde  etrafınızda kaynaması da normaldir. hatta bu olmaması hayret gerektirir. Hani acaba tüm dünya size inandı Allah tüm kötüleri iman verdide hepsi şeytanın safını terkedip, doğru bir kul olma yoluna ve çabasına düştük diyecek kadar düşünmemize yol açardı

Operasyon psikolojik savaştır. 
Operasyonda düzenleyenler, şube müdürleri amirlerine bilgi vermeden amirlerine güvenmeden hereket ettiler. Airine güvenmeyen diğer şube müdürü arkadaşlarına güvendiler. Şube müdürü kendi amirine dahi bilgi vermedi. Polis amirleri operasyonu medyadan öğrendiler. Belki de bize böyle inandırılmak istendi. Ejderha başlarını harcamak istemedi. Her yönüyle farklı 3 ayrı soruşturma neden bir çıkıştı ve aynı halede yapıldı. Soruşturma Operasyonları aynı zamanda başlatılarak ülkemize neyi anlatmak istendi.Bir üstadın dediği gibi bu operasyonlar zinciri toplumun aklı ve zekası ile alay etmektir. Ülkenin ve halkın hafızası ile dalga geçmektir.

Önceden hazırlandığı ve defalarca geliştirilen bu Derin Tuzağın ülkemizin geleceğine hançer vurulmak istenmesidir Bunun yapanların ve piyonların elini kolunu sallayarak hala iş adamı, büyük elçi, basın mensubu, savcı, amir, memur olarak çeşitli görevlerde hayata devam etmeleri kendilerinin ne kadar cesaretle arkasındaki güce güvendiklerinin göstergesidir
Bu filmin her karesinde çok farklı bir kaderin yazıldığıda gerçektir. Allahu teala elbette bizlerin bilemediği ve bilmemizin mümkün olmayan çok hayırlar gizlemiştir.


"Allah ne diyor, Saff süresi 8. ayet"
" يُرِيدُونَ لِيُطْفِئُوا نُورَ اللَّهِ بِأَفْوَاهِهِمْ وَاللَّهُ مُتِمُّ نُورِهِ وَلَوْ كَرِهَ الْكَافِرُونَ "

Meali
Onlar ağızlarıyla Allah'ın nurunu söndürmek istiyorlar. Halbuki kâfirler istemeseler de Allah nurunu tamamlayacaktır.
Türkçesi
Yurîdûne liyutfi-û nûra(A)llâhi bi-efvâhihim va(A)llâhu mutimmu nûrihi velev kerihe-lkâfirûn(e)