Gülerce etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Gülerce etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

5 Ocak 2014 Pazar

Cemaate Çok Sert Operasyon Geliyor Başta Sizi Efendileriniz Kurtarsın Hain Savcıya Haddi Bildirilecek

Efendiler Kurtarmaya geliyor Seni Kim Kurtaracak.

Efendiler Kurtarmaya geliyor Seni Kim Kurtaracak.
Gülerce: Cemaate operasyon yapılacak!

Hüseyin Gülerce Erdoğan'ın operasyonlardaki çıkışları ve cemaatin tavrı hakkında konuştu.
Zaman Gazetesi Yazarı Hüseyin Gülerce, önümüzdeki günlerde Gülen Cemaati'ne yönelik büyük operasyonlar yapılacağını savunarak, "Daha önce yaşanmamış bir operasyonu yaşayacağız. Pazartesi de başlayabilir, Uzakdoğu ziyareti sonrası da" dedi.

Zaman gazetesi yazarı Hüseyin Gülerce, Beyaz TV'de Cemaat ile hükümet arasındaki ilişkiyi değerlendirdi, ilginç yorumlar yaptı. İşte Gülerce'nin konuşmasından önemli satır başları:
Çok büyük bir fırtına geliyor diyorum, bunu bazı siteler tehdit ediyor diye veriyor.
Fırtına geliyor dediğiniz zaman tehdit değil tedbirinizi alın demektir. Benim alacağım tedbir duruşumu bozmamaktır.

Ben sıkı duralım diyorum. Bu olay ne Selçuklu da yaşandı ne Osmanlı da.Böyle yangın sünniler arasında hiç yaşanmadı. Tedbir hükümete yönelik tabi. 700-1000 polisin yeri değişti. Herkesin burada dikkat çekeceği şey hukuk. Yanlış yapanlar hukuk çevresinde değerlendirilsin.

O SAVCI DEMEDİYSE ÇIKIP AÇIKLASIN
Gelsin 'sizi efendileriniz kurtarsın' demediyse o savcı çıksın açıklasın. Sayın Başbakan'ı bu şekilde tahrik eden varsa ortaya çıksın.'Paralel yapı'ya bir operasyon geliyor. Başbakan'ın dünkü toplantısı da bunun bir göstergesidir. Başbakan, toplantıya kendisini eleştirmeyen isimleri çağırdı. Bu şunu gösteriyor, Başbakan bir karar vermiş kendisine destek veren gazetecilere bu fikrini açıkladı.

Daha önce yaşanmamış bir operasyonu yaşayacağız. Pazartesi de başlayabilir, Uzakdoğu ziyareti sonrası da. Ama böyle bir operasyonu daha önce Türkiye görmedi. Bu toplantıdan çıkan ana fikir Başbakan'ın operasyon konusunda kararlı olması.
Netice ne olursa olsun büyük sıkıntılar yaşayacağız. Daha önce Hizmet hareketine böyle bir bakış açısı olmamıştır. Bu olaydan yara almadan kimse çıkamaz.

Bu kasırganın şu anda sadece ben değil Sayın Baykal da farkında.
Sayın Cumhurbaşkanı televizyona çıkmıyordu. Neden çıktı. Neden Gül, Fehmi Koru'yu ABD'ye Gülen'in yanına gönderdi. Hizmet Hareketi de yanlışlar yaptı. Özeleştiri yapılmalı.
SEÇİMLERDE.Bu arada Sayın Gülen o iddialara da cevap vermiş. Ben oyumu Yalova'da AK Parti adayına vereceğim dedim. 'Muhalefetle işbirliği yapacaklar, İstanbul'da Sarıgül'ü destekleyecekler'. Sayın Cumhurbaşkanı yazılan, Sayın Başbakan'a da okunması arzu edilen mektupta da var. Kendisinin ve sevenlerinin dün neredeyse, şu yaklaşan seçim sürecinde de aynı yerde durduğunun bilinmesini istiyor.
Gülerce, 'Cemaat, Mustafa Sarıgül'e destek verecek diyorlar. Herkes bulunduğu mahalde istediği yere oy verir. Benim oy kullanacağım yer Yalova, AK Parti adayına oy vereceğim. Mektupda da belirtildiği gibi seçimlerde yine aynı yerde duracağız' dedi. Devlet içerisinde bir grubun paralel yapı adı altında, belgeleri varsa bunu ortaya koyarsın. Ama benim aklım bunu almıyor.

1 Ocak 2014 Çarşamba

Samanlık Yandı Oyun Kapandı bedeli Halka Kesildi.


Abilerinden Gülerce
Hizmet hareketinin Büyük Abilerinden Gülercenin muhteşem ötesi sözleri dercesine yazdığı fakat eleştiri dozunun çoktan kuruduğunu anlayamadığı anlaşılmaktadır. Bunları iyi bir kul ve müslüman olmanın yolunu terkelercesine yapabilseydi o zaman bu ortalık bu kadar ateşlenmezdi. Oyun oynandı, Senaryo bitti. Anlatılan her kare akıllara nakşedildi. Son olarak sahneyi yakanlar. Şimdi oyunun içindeki nüansları konuşur oldular. Ölmeden şehadette bir kurtuluş çabasıdır. Kimse bilemez kimin ne zaman Allah şehadetini ve imanını kabul eder. Bu yüzden Allaha olan imanımızda nerede durduğumuzu sorgulamalı ve rızası gözetilmelidir. Gülercenin yazısını aktarıyorum. Ülkenin dolarları yandıktan sonrada olsa bir değerdir kendi adına İnşaAllah
Elhamdülillah

"Rüzgârımızı kesme Allah’ım…

Günlerdir, “yangın büyük” diye feryat ediyorum. “Bu yangını söndürmek lazım üzerine benzinle değil su ile gidilmeli.” diyorum.

Artık takatim kesildi. Çünkü Hizmet hareketine Muhterem Hocaefendi’ye çok ağır ithamlar, hakaretler yapılıyor. Benim ateşi söndürme adına bir maşrapa ile su taşımamı ortamı yumuşatma çabalarımı bile fitneye malzeme yapmaya kalktılar. Benim bu dünyada dünya hayatında kazandığım bir şeref varsa; Muhterem Fethullah Gülen Hocaefendi’nin beni dost saymasıdır. Bu bana yeter.

Evet feryatlarım bir netice vermiyor. Rüyalardaki gibi kâbus yaşıyorum. Sesimi ters rüzgârlar alıp götürüyor. Hüsnüzanlar yerini suizanlara bırakmaya başladı. İmtihanın büyüğü bu olsa gerek. Vefanın sadakatin kardeşliğin imtihanı bellerimizi büküyor. 45 yıllık dine hizmet hayatımda ben böyle bir yük yüklenmedim. Hiç sarsılmadım. Üniversitede iki defa 25 metreden sıkılan kurşunlardan biri başımın 10 santimetre yanından diğeri 30 santimetre üzerinden geçti. O günden beri ölümden hiç korkmadım. Ama milletimizin içine düştüğü bu dertten korkuyorum. Yılın ilk yazısında imtihanlardan duaya sığınacağım.

“Yoksa siz, daha önce geçmiş ümmetlerin başlarına gelen durumlara mâruz kalmadan cennete gireceğinizi mi sandınız? Onlar öyle ezici mihnetlere, öyle zorluklara dûçar oldular, öyle şiddetle sarsıldılar ki, Peygamber ile yanındaki müminler bile ‘Allah’ın vaat ettiği yardım ne zaman yetişecek?’ diyecek duruma geldiler. İyi bilin ki Allah’ın yardımı yakındır.” (Bakara Sûresi ayet 214, Suat Yıldırım)

“(Ey insanlar!) Sizin bir kısmınızı diğer bir kısmınıza imtihan (vesilesi) kıldık; (bakalım) sabredecek misiniz? Rabb’in her şeyi hakkıyla görmektedir.” (Furkân 20,  Diyanet Vakfı)

“İnsanlar, imtihandan geçirilmeden, sadece ‘İman ettik’ demeleriyle bırakılıvereceklerini mi sandılar? Andolsun ki, biz onlardan öncekileri de imtihandan geçirmişizdir. Elbette Allah, doğruları ortaya çıkaracak, yalancıları da mutlaka ortaya koyacaktır. Yoksa kötülükleri yapanlar bizden kaçabileceklerini mi sandılar? Ne kadar kötü (ne yanlış) hüküm veriyorlar!” (Ankebut  2-3-4, Diyanet İşleri Başkanlığı)

“Hepiniz toptan, Allah’ın ipine (dinine) sımsıkı sarılın, bölünüp ayrılmayın. Allah’ın sizin üzerinizdeki nimetini hatırlayın: Hani siz birbirinize düşman idiniz de Allah kalplerinizi birbirine ısındırmış ve onun lütfu ile kardeş oluvermiştiniz. Siz bir ateş çukurunun tam kenarında iken oraya düşmekten de sizi O kurtarmıştı. Allah size âyetlerini böylece açıklıyor, ta ki doğru yola eresiniz.” (Âl-i İmrân 103, Suat Yıldırım)

“Ey iman edenler! Zannın birçoğundan sakının. Çünkü zannın bir kısmı günahtır. Birbirinizin kusurlarını ve mahremiyetlerini araştırmayın. Birbirinizin gıybetini yapmayın. Herhangi biriniz ölü kardeşinin etini yemekten hoşlanır mı? İşte bundan tiksindiniz! Allah’a karşı gelmekten sakının. Şüphesiz Allah tövbeyi çok kabul edendir, çok merhamet edendir.” (Hucurat, 12,  Diyanet İşleri Başkanlığı)

“Onlardan sonra gelenler derler ki: ‘Rabb’imiz, bizi ve bizden önce inanan kardeşlerimizi bağışla, kalplerimizde inananlara karşı bir kin bırakma!’ Rabb’imiz! Sen çok şefkatli, çok merhametlisin!” (Haşr 10, Elmalılı)

“Allah’a ve Resulü’ne itaat edin, sakın birbirinizle ihtilaf etmeyin; sonra korkuya kapılıp zaafa düşersiniz, rüzgârınız (kuvvetiniz) gider. Bir de tam manasıyla sabredin. Çünkü Allah sabredenlerle beraberdir.” (Enfal 46, Suat Yıldırım)

Rüzgârımızı kesme Allah’ım. Bu millet dualı millet, şer görüneni hayırlara çevir Allah’ım"