Erdoğan etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Erdoğan etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

2 Ocak 2014 Perşembe

Başbakan Erdoğan Yaşarken Kendisine Karşı Olanların Hepsinin Gördü.


Başbakan Erdoğan Yaşarken Kendisine Karşı Olanların Hepsinin Gördü.1
Geçtiğimiz günlerde Sabah yazarı Mahmut Övür'e de anlattığı gibi, yıllardır "Beraber yürüdük biz bu yollarda" dediği insanların ellerindeki hançeri görmek. Doğal olarak Başbakan Erdoğan'ı en çok hiddetlendiren şey olmuştur. Bu Sırtına uzanan eli hançerliler için, Olsun yine beraber yürürüz. Siyaset böyle şeydir, diyerek bedduaya zeytin dalı ile karşılık vermektedir. Siyaseten ve vicdanen uzun uzun tartışabiliniz.
Başbakan Erdoğan Yaşarken Kendisine Karşı Olanların Hepsinin Gördü.-2

Mehmet Barlas'ın Gezi Olayları sırasında Başbakan Tayyip Erdoğan'ın psikolojik halini anlattığı saptamasını yine hatırlamakta faydalar var: Barlas Başbakan Erdoğan için aslında şanslı demişti, Yani yaşarken kendisine karşı olanların hepsinin listesini gördü. Başbakan Erdoğan aynı listenin  çok kapsamlı halini de görmeye devam etmektedir. 17 Aralık tarihinin Türkiye için sembolik değeri çok büyük olduğu bahsediyoruz.
Başbakan Erdoğan Yaşarken Kendisine Karşı Olanların Hepsinin Gördü.-3
Bu tarih çok önemli. Cumhuriyet tarihimizin en önemli yeri olan Avrupa Birliği ile Türkiye tam üyelik müzakereleri başlama kararı 17 Aralık 2004'te alınmıştır.  AB'ye tam üyelik süreci tamamlandığı zaman Her şey 17 Aralık'ta başlamıştı diye başlıklı haber okuyacağız ve hatta Yalçın Akdoğan'ın sürecin  ayrıntılarına yaptığı tanıklıkları anlattığı Tarihe Düşülen Notlar adında kitabı var.  Hükümetin en önemli icraatları olan bu önemli tarihin de oynanan oyunlarla  kirletilmiş oldu veya amaçlandı.

Başbakan Erdoğan Yaşarken Kendisine Karşı Olanların Hepsinin Gördü.-4



1 Ocak 2014 Çarşamba

" HERŞEYİ SÖYLİCEM ALLAHA " Diyor Bu Küçük Yüreği Büyük Mert Adam

Her şeyi Söyliyecem ALLAHA 


" HERŞEYİ SÖYLİCEM ALLAHA " Diyor Bu Küçük Mert Adam


SAHİPSİZ BIRAKAN BU ÜMMETİN yabancılara aşık uşakların KAPAK olsun.. Mezarda Elbet hepimizi zor hesap bekliyor.

Sormak gerek Ak parti!yi ve destekleyenlere değermiydi bu kadar laf alıp vermeye, bu kadar acı çeken yavruları unutmaya değermiydi?.

Soruyorum Başbakan Erdoğana kendisine bu kadar linç girişiminde bulunanların tabiri caizse alırsın kellesini edebiyyen susarlar. Bir gece kıvrıkoğluna ne yapacaksın resti gibi nasıl ordu da paşalara 4,5 saatte tüm yönetimin değiştiyse, Hukuktaki paşaları da değiştirebilirsin. Taviz yok. Osmanlıyı yıkarken ecdada taviz verildi mi?

Peki bir gecede dilimizi dinimizi namusumuzu değiştirenlere bunca yıl kim ne dedi. Ses çıkarak bir yana kuzuydu bunlar, hatta dinin silindiği günü bayram olarak coşkuyla yaşadılar. O günün babaları gibi şimdiki nesilde anca eleştirmeyi bilirler. Babaları da böyle idi halkın Kuranı elinden alındı. Allahın koyduğu Kanunlar değişti. Ezan değişti. Din değişti. Ahlak değişti. Dil değişti. Her şey İslamla alakalı ne varsa değişti. Karşı çıkanın kellesi gitti. Çıkmayanlar kuzu gibi güdüldüler. Şimdiki halkın babaları ve onların da oğulları menfaati neresi ise onun arkasında saf tutar oldular...

Çok eminim ki bugün cemaate karşı saf tutanlar yarın Başbakan Erdoğanın Kellesini isteyecekler. Artık soyumuz dün dündür, bugünde bugün diyen babaların aşılarıyla yaşayan halk denen toplumun elindedir.

Unutmalım ki, Süleyman Hilmi Tunahan k.s. .efendiyi hapishane de katleden ve  sonra çöplüye atan o CHP zihniyetini yine yıllarca Süleyman efendinin cemaati destekledi. Hiç biri hala Şeyhlerinin hesabını sormuş değil. Ne enteresandır ki Dersimde 60,000 kişiden fazlasını Katleden CHP zihniyetini yine Dersimliler destekledi. Kuzu olmuşuz Azizim Süt Kuzusu olmuşuz.!...

Başbakan Erdoğanın derhal kellesi alınması gerekenlerin Mustafa Kamal gibi yapıp almalı ve Suriye de Esada ve israil de Siyonizme Dur demelidir. İşte o gün Cennet ona İnşa Allah farz olacaktır. Yoksa hikaye sayın başbakanım hemide mahşerde hesabını veremeyeceğin cehennem hikayesi.

Az zaman kaldi, şu an kim varsa hepsinin itibarsızlaşmaya ve unutulmaya az zaman kaldı. Ya Mücahidlerin içinde olursunuz, ya da canla unutulursunuz.

31 Aralık 2013 Salı

Füthullah Gülen Hareketini, Yine Kendi içinde Büyük Derin Abiler Dış Güç Odakları Birlikte Bitiriyor.

 Büyük Derin Abiler

Fethullah Gülen Hareketini, Yine Kendi içinde Büyük Derin Abiler Dış Güç Odakları Birlikte  Bitiriyor.

Kim ne yaparsa yapsın Müslümanlar halini iyiceacike etmekten mutluluk duyanların tezgağına düşürüldü. İslam dünyasının dahada zedelemek için fitneyi her taraftan körüklüyorlar. Bu işi düşardaki küfür yaktıbüyükabilerin ve partiiçindeki Satılımışların fırtınasıyla islama zarar verilmektedir.
Sanki Fethullah Gülen hoca efendinin mirasını paylaşır gibi atmacalar gibi yumuştular bitirmek için kendi aralarındaki komplolarla. İnsanın akılına acaba içlerinde Azraille a.s. görüşenlerimi var ki bunu şimdiden yapmaya başladılar.

Bir yandan yetiştirilen Savcılar elçilerden emir alır. Bir yandan Sarıgül hareketinin Prensinle özel toplantılar yaparlar. Bir yandan Mossad'ın gizli bildirilerindeki talimatlara uyarcasına torbadan alakasız davalar açılır. Sanki birileri İntiharı özenmişçe beline davaları bağlamış pimi de çekmiş. 
Her şey  orijinal tam teksas filmindeki gibi maketler hazırlanış ve senaryo oynanıyor. Başrolde iki kardeş Erdoğan ve Gülen bulunmaktadır. Ne  kadar enterasan daha dün Market zincirlerinde ortaklıkları çığrıştırılan ikili şimdi karşı karşıya savaştırılma yapılıyor.

Hani düşünmüyor da değilim Acep Fethullah Gülen öldüde mirasımı paylaşılamıyor ya da burda Erdoğana kaptırmayalım devlet malı yaparmı diye endişelerimi var. Yok yok biz piştik şeyh olacağız. Dercesine yumuşak karnı olan müslümanın sırtından hançerleyerek iktidara yürümek var. Sarıgüllü dev şirketlerde arkasına alarak.
Alimler eskide demişler Siyaset pis sanattır.

30 Aralık 2013 Pazartesi

Başbakan Erdoğanın Söylediği İş Takibçisi Başsavcıvekili Zekeriya Öz.

Başsavcıvekili Zekeriya Öz.
















Başbakan Erdoğan'ın söz ettiği  Fatih Belediyesine  Savcı geliyor iş takip içim Belediyeye gelerek, talepte bulunuyor. Olmayınca da Operasyon ile Belediye Başkanını alıyor. Millete bedelini 120 milyar dolar olarak ödetiyor. sözleriyle anlattığı Savcı İstanbul Başsavcıvekili Öz olduğu çıktı.

Savcıdan İş Takibi Olunca Sözü Dinlemeyen Operasyonla Hapishaneye Gider
Başsavcıvekili Zekeriya Öz Fatih Belediye Başkanı Demirle defaten görüşerek, İstanbul'un turizm bölgesi Laleli'de olan Rese Turizm'e ait Victory Hotel için sorunlarına ricacı oldu. Bu konuda belediyeye gelen Öz'ün zaman zaman da Fatih belediyesinde görevlilere tehditli ifade ettiği baskı yaptığı, sonuç alamayınca operasyonla belediye başkanını tutukladığı ortayaçıktı. Bu nedenle bir otal içintü iş adamlarını töhmetaltına sokan Başsavcıvekili Zekeriya Öz aralarında kendinegörebelediye başkanını cezalandırırken tümilleti 120 ilyar zarar verdirerek ihanet etti. Operasyona gireden önce BANK ASYA sanki haber verilişcesine piyasadan çok yüklü dolar toplatıldığı Devletin ve Halkbankın telefisi mümkün olmayan zararlara uüratıldığıda aşikar. Başsavcıvekili Zekeriya Öz olabileceği söz konusu ihanetin nasıl bir boyut alacağı hayretle beklenmektedir. Hatta Belediye Başkanı Demir'in baskısını artıran Savcı Öz'ün talep ettiği görüşmeyi belediye başkanının operasyon öncesi kabul etmediği  bildirildi.

Belediye Başkanı Demir'i operasyonla aldığı kaçak tadilata ilişkin yazışmalarda belgelerin Fatih Belediyesi'nin başından itibaren imar ve belediyecilik kanunlarına uygun işlem gerçekleştirdiği açıkça anlaşılmaktadır. Fatih Ordu Caddesi'nde olan Rese Turizm, 3 kat bodrum, 3 normal kat 1de çekme katın olduğu bina için 30 Kasım 2006'da basit bakım onarım izin aldığı fakat tadilat 6 yıl yapılmadığı. 2012 yılında şirket cephesini tamiratı iznini kullandığı 7 Mayıs 2012'de komşusu olan bina Beyaz Saray İnşaatın, Fatih Belediyesi'ne tadilat imar durumuna göre bina girişinin 4 metre geriye çekilmediğinden kendi binasının girişinin engellendiği gerekçe göstererek şikayet etti. Ayrıca İstanbul Valiliği, İstanbul Büyükşehir Belediyesi, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Anıtlar Kurulu ve Alan Yönetimi Başkanlığı'na Rese Turizm hakkında şikayette tadilat için bulundu.

Başsavcıvekili Zekeriya Öz'ün Rese Turizm hakkında iş takibi yaparak 5 yıla kadar hapisle istemiyle tyargılanması hakkında Türk Ceza Kanunu, görevini kötüye kullanan kamu görevlileri hakkında 1 yıldan 5 yıla kadar hapis öngörüyor. TCK'da görevi kötüye kullanmayla ilgili 255 ve 257'inci maddelerde şöyle deniyor:
-Madde 255 -
1- Görevine girmeyen ve yetkili olmadığı bir işi yapabileceği veya yaptırabileceği kanaatini uyandırarak yarar sağlayan kamu görevlisi, bir yıldan beş yıla kadar hapis ve adlî para cezası ile cezalandırılır.

Madde 257 -
1- Kanunda ayrıca suç olarak tanımlanan hâller dışında, "görevinin gereklerine aykırı hareket etmek suretiyle," kişilerin mağduriyetine veya kamunun zararına neden olan ya da kişilere haksız bir kazanç sağlayan kamu görevlisi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

2- Kanunda ayrıca suç olarak tanımlanan hâller dışında, "görevinin gereklerini yapmakta ihmal veya gecikme göstererek," kişilerin mağduriyetine veya kamunun zararına neden olan ya da kişilere haksız bir kazanç sağlayan kamu görevlisi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

3- İrtikâp suçunu oluşturmadığı takdirde, "görevinin gereklerine uygun davranması için veya bu nedenle kişilerden kendisine veya bir başkasına çıkar sağlayan" kamu görevlisi, birinci fıkra hükmüne göre cezalandırılır.





27 Aralık 2013 Cuma

Sarı Kalem Kırılmıştır. Ama Suikastle Ama Başka Sebeple


Dün gece birileri dairesel ofisde devletinin büyük adamlarını toplamış karar aşamasındadırlar. Tartışmalar şiddetli sürer. Onlar ağadır beydir bu cihanda yaptıklarını sorgulamak kimin haddine dercesine Noelde de yapılmaz ki diye sitem ederler. Alışkın oldukları kalem kırma yarışmasın da sözüm ona Dost ülke dedikleri fakat asla dost gözükmedikleri yaptıkları komlodan belli olan bu Müslüman ülke ve onun Başbakanı hakkında karara varırlar. Biri elindeki kalemle oynarken, Sarı Kalem kırılmıştır. Kırık kalemle dosyanın Üstü çizilmiştir.

Sonrasında üstüne çizdik diye baştan psikolojik harp ile sallamaya çalıştıkları Başbakan Erdoğanın siyasi tüm komploların ardından hala kendilerine aman demez ise geçmişte on iki eylül gibi kendi vatandaşını acımadan akıbetini yazanlar ve yapanlar. Yabancı bir devletin vatandaşına hiç acımazlar.

Allah oyunlarını bozması için dualarımızla... bunlar İnşa Allah muvaffak olamayacaklar. Gök yüzü ne kasırgalar estirir küfrü kendi derdine düşürürde bunlara destek olan yalama memleketini satanlar yapa yanlız kalır. diye sanki geleceği bugüne duayla taşır gibiyiz. İnşa Allah... sarı kalemi kıranların kalemini ALLAH teala kırar. amin
elhamdülillah
Sarı Kalem Kırılmıştır. Ama Suikastle Ama Başka Sebeple

25 Aralık 2013 Çarşamba

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Partisinin Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nın Konuştu.

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan , partisinin Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nın açılışında konuştu. 25 Ara 2013 14:19

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Genel Merkezi'nde Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda konuştu. Konuşmasında yolsuzluk operasyonlarına değinen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "on bir yıldır hükümet görevimizde hamd olsun "mahcup olmadık, mahcup etmedik, milletimizi hayal kırıklığına uğratmadık". Buradan aziz milletime bir kez daha bunun sözünü veriyorum. Milletim müsterih olsun, milletim gönlünü ferah tutsun, bize güvensin. Biz her zaman doğruya doğru, eğriye eğri demeye devam edeceğiz. Halkın önünde hesaba çekileceğimizi biliriz. Hesap gününde mahşerde hesaba çekileceğimizi de biliriz. Her adımı bu şuur, korku ve anlayışla atarız. Bizim partimizi bu seviyelere çıkartan, bizi bu makamlara getiren, 11 yıl bizi burada tutan en başta dürüstlüğümüz, emanete olan bağlılığımızdır. Yolsuzluklar karşısındaki sert ve kararlı duruşumuzdur. AK Parti yolsuzluklara göz yummaz, müsamaha göstermez. Zira bunu yaparsa varoluş zeminini ortadan kaldırmış olur. Bizi bu günlere dürüstlüğümüz ulaştırdı. Bizi bu günlere dik duruşumuz ulaştırdı. Biz cesur olduğumuz için Türkiye'ye aşkla, sevdayla bağlı olduğumuz için eser ve hizmet ürettiğimiz için bugünlere ve buralara geldik. Bundan asla taviz vermeyeceğiz." diye konuştu.


 "HUKUKA NE İHTİYAÇ VAR"
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bir gerçeğin üzerinde özellikle durmam lazım. Hukuk, hakkın, adaletin tecelli etmesi, iyinin kötünün ayrılabilmesi için vardır. Mahkemeler, savcılar 'hakkı haksızlıktan, haklıyı haksızdan, iyiyi kötüden ayırt etmek' için vardır. Meclis, mahkemelerin yerine geçemez. Siyasi partiler, siyasi partilerin genel başkanları hakimlerin yerine geçemez. Özellikle de medya, gazeteler, televizyonlar, yazarlar, yorumcular hakim ve savcının yerine geçemez. 9 gündür bir operasyon yürütülüyor. Aman Allah'ım. Daha ilk gün adı koyuldu 'büyük rüşvet ve yolsuzluk operasyonu'. Ardından tarihin en büyük yolsuzluğu'. Daha ikinci günden itibaren gözaltı, sorgu, savunma, mahkeme aşamaları geçildi, medya tarafından siyasetçiler tarafından doğrudan infaz yapılmaya başlandı. Bu arada içeriden dışarıya sürekli bilgi sızıyor. Güya gizlilik kaydı olan bir süreç. Bu nasıl gizlilik kaydıysa? Bu gizlilik kaydının olmasına rağmen bu adımların atıldığı bir sistem içinde başka şeyler var. Burada, yürütmenin uzantısı veya yargının belli bir yapı içerisindeki yapı içerisindeki safhası burada servis yapıyorlar. Bize düşen, burayı da temizlemektir. Bir taraftan hukuk içerisinde beraat-ı zimmet asıldır' diyeceksin böyle yürüteceksin işi. Öbür taraftan da dışarıya servis yapmaya devam edeceksin. Bu insanları kirletmeye kimsenin hakkı yok. Bugüne kadar birçok olaylar yaşadık. Bu olayları yaşayanlar belli bir müddet sonra beraat ettiler. Bu beraat eden insanların o süreç içerisindeki kirletilmelerinin temize çıkarılmasının bedelini kim ödeyecek? Bunları bir kenara koymak mümkün mü? Bunlar da bizim ülkemizde yaşandı. Fotoğraflar, belgeler, iddialar hep manşetlerde, her gün ekranlarda. Bakıyorsunuz ki montajlar, bunlar bunu bundan sonra da yapabilecek karakterde ve kabiliyettedir. Bunun üzerine yetiştiler. Bu mudur hukuk? Yürütmenin içerisinde olanlara da söylüyorum, bu mudur yürütme? Eğer kararı operasyonun ikinc
i gününde ana muhalefetin, yavru muhalefetin temsilcileri verecekse hakime ne ihtiyaç var? Mahkemeye ne ihtiyaç var? Eğer kararı medya verecekse, anında infaz yapabilecekse böyle bir yetkisi varsa, bütün bu uzun hukuk süreçlerine ne ihtiyaç var?"

Halkbank Genel Müdürü'nün evinden çıkan kutular konuşuluyor
Günlerdir Halkbank Genel Müdürü'nün evinden çıkan kutular konuşuluyor. Kim bunların servisini sizlere yaptı? Eğer evinde para çıktı diye, bir insan anında suçlu oluyorsa, buradan ben CHP’nin genel müdürüne soruyorum. Evinden 2,5 milyon Euro çıkan şahsı siz neden milletvekili yaptınız? Bu operasyon başlayıncaya kadar CHP hukuk sistemine savcılara polislere demediği hakaret bırakmadı. Şimdi yargıyı savunuyor, inşallah böyle kalırsın. Şimdi çıkmış bu savunmayı yapıyor, daha bir hafta öncesine kadar polise demediğini bırakmayan CHP, şimdi sahip çıkıyor.
CHP seçimle görev almış bir parti değildir. CHP, hep atanarak gelen bir partidir. CHP'nin geçmişi budur. Ya darbelerle, ya da işte böyle kirli komplolarla iş başına getirilmiştir. İş başına geldiği zaman da arkasında enkaz bırakarak, onlarca yolsuzluk dosyası bırakarak iktidardan ayrılmıştır. İşte şimdi partilerinin içinde yolsuzluktan hüküm giymiş suçu sabit milletvekilleri var. Bu yetmedi, İstanbul'a yolsuzlukla suçladıkları, kendi kongrelerinde yolsuzluk nedeniyle ihraç ettikleri şahsı büyükşehir belediye başkan adayı olarak koydular. Hatta genel müdür, yolsuzluk klasörünü bizzat kendisi raflardan indiriyor, o teşhir ediyordu. Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu?

Yeni Türkiye'de vesayetlere yer olmayacak

Yeni Türkiye'de uluslararası operasyonlara yer olmayacak. Yeni Türkiye'de vesayetlere yer olmayacak. Bu komplo sadece AK Parti'ye değil Türkiye'ye yapılmış bir komplodur.


Başbakan Erdoğan ve Etrafındaki Cadı Kazanı


Başbakan Erdoğan 
Başbakan Erdoğan ve Etrafındaki Cadı Kazanı

Sürekli sıcak gelişmeler olmazsa alışkanlığımız ve ruh halimiz bozulur gibi oluyor. Muhakkak her an bir şey olacakmışız gibi meşgul ediliyoruz. Amaç dünyada gösterilmek istenmeyen ve bizim meşgul olmamızı istemedikleri gerçekler.
Bizi dünyadaki gelişmelere ve sakladıkları eyleme kapatmak ve At gözlüğü takılmış bir toplumda gerçekler güçlü oyuncuların gösterdiğinle sınırlı kalır. Oynanan seneryonun Dışına taşılsa hayat içinde Rızık kaygısı hepsini aşar ve tuzağın içine sokar. Fakat olağan giden gündemde gariplik olduğunu hissetmeye başlıyoruz. Bazıları kendisine durup dururken dert açtığı da söylenir.

Cadı kazanın içinde Ahir zamana yakışır bir şiddetle Adi, Aşağılık, Kin, Çirkin, Kirli, Karanlık, karalama siyaseti yürütülüyor. Maksat başbakan Erdoğanın itibarsızlaştırılması gözden düşürülesidir Başbakan Erdoğan’a, hükümetine, Halka ve İslama yapılan bu Derin darbe girişimlerinin ötesinde iyice çirkinleştiler
Montaj porno görüntüleri yayınlanması ve bir Yazarın 17 yaşındaki başörtülü kızının kafası çıplak bir porno yıldızının vücuduna montajlanması bunun medyaya servis yapılması çirkinliğin ne boyuta geldiğini anlatmakta.

Mısırda denenen çirkinlikle yapılan Darbe daha da derin şekilde ülkemizde denenmektedir. Büyük İslam alimlerinden olan Abdülkadir Mollanın idam edilirken susmakta olanlar, bu acımasızca idama tek itiraz eden devlet adamı Erdoğan’a operasyon yapıyorlar.

Mısır'da darbe yapan Sisi’ye firavun diyemeyen hatta telefon açıp tebrik edenler, Esma’nın katline susanlar, İhvan'ın çocuklarını öldürenlere buğzu edemeyenler dürüstlük ve hakperestlik taslı yarak Başbakana demediğini bırakmıyorlar.
.
Şimdi düşünüyoruz ne değişti hayatımızda!..
IMF’ye borcunuzu kapatıp “Güle güle” demişsiniz.
Terörü sonlandırmışsınız.
Derin Devletin ana bütünlüğünü devirmişsiniz.
Askeri vesayeti bitirmişsiniz..
ABD güdümünden çıkmışsınız.
Hatta İMF’ye 5 milyar Dolar borç veren devlet olmuşsunuz.
Ortadoğu’nun dokunulmaz çakalı Tel Aviv’e “FAŞİST” diyorsunuz.
Küresel kabadayıların liderlik ettiği BM, NATO, AB gibi küresel örgütleri açıktan hedef almaya başlamışsınız.
Halkınızla barışmışsınız.
Komşularınızı korumaya ve gözetmeye başlamışsınız.
Dünyadaki kardeş halkların özgürleşmesi için öncü ve destek oluyorsunuz.
Dünyadaki mazlumların umudu, Müslümanların çaresi konumuna erişmişsiniz.
Dünya ekonomileri sürekli gerilerken sizin ekonominiz devamlı büyüyor.
Hazineniz para dolu.
Kanal İstanbul gibi,
En büyük hava alanı gibi,
Boğaz’a 3. Köprü gibi
Bütün dünyayı hayrete düşüren projeleri birkaç sene içinde hayata geçireceğinizi ilan ediyorsunuz.
Irak’ın petrollerini Türkiye’ye, Azerbaycan’ın enerjisini Avrupa’ya akıtacaksınız.
“21. Yüzyıl Türkiye’nin asrı” olacak diyorsunuz.
Devleti bağımsızlaştırmışsınız.

Ülkenin bağımsızlaştığının belirtisi olan bir çok icraatınızla iktidardasınız.Seçimlerde yenilmiyorsunuz. Önümüzdeki 3 seçimde daha da güçleneceği belli gözükmekte olduğunuz bir ortamda "Cadı Kazanının" çok hararetli bir şekilde  etrafınızda kaynaması da normaldir. hatta bu olmaması hayret gerektirir. Hani acaba tüm dünya size inandı Allah tüm kötüleri iman verdide hepsi şeytanın safını terkedip, doğru bir kul olma yoluna ve çabasına düştük diyecek kadar düşünmemize yol açardı

Operasyon psikolojik savaştır. 
Operasyonda düzenleyenler, şube müdürleri amirlerine bilgi vermeden amirlerine güvenmeden hereket ettiler. Airine güvenmeyen diğer şube müdürü arkadaşlarına güvendiler. Şube müdürü kendi amirine dahi bilgi vermedi. Polis amirleri operasyonu medyadan öğrendiler. Belki de bize böyle inandırılmak istendi. Ejderha başlarını harcamak istemedi. Her yönüyle farklı 3 ayrı soruşturma neden bir çıkıştı ve aynı halede yapıldı. Soruşturma Operasyonları aynı zamanda başlatılarak ülkemize neyi anlatmak istendi.Bir üstadın dediği gibi bu operasyonlar zinciri toplumun aklı ve zekası ile alay etmektir. Ülkenin ve halkın hafızası ile dalga geçmektir.

Önceden hazırlandığı ve defalarca geliştirilen bu Derin Tuzağın ülkemizin geleceğine hançer vurulmak istenmesidir Bunun yapanların ve piyonların elini kolunu sallayarak hala iş adamı, büyük elçi, basın mensubu, savcı, amir, memur olarak çeşitli görevlerde hayata devam etmeleri kendilerinin ne kadar cesaretle arkasındaki güce güvendiklerinin göstergesidir
Bu filmin her karesinde çok farklı bir kaderin yazıldığıda gerçektir. Allahu teala elbette bizlerin bilemediği ve bilmemizin mümkün olmayan çok hayırlar gizlemiştir.


"Allah ne diyor, Saff süresi 8. ayet"
" يُرِيدُونَ لِيُطْفِئُوا نُورَ اللَّهِ بِأَفْوَاهِهِمْ وَاللَّهُ مُتِمُّ نُورِهِ وَلَوْ كَرِهَ الْكَافِرُونَ "

Meali
Onlar ağızlarıyla Allah'ın nurunu söndürmek istiyorlar. Halbuki kâfirler istemeseler de Allah nurunu tamamlayacaktır.
Türkçesi
Yurîdûne liyutfi-û nûra(A)llâhi bi-efvâhihim va(A)llâhu mutimmu nûrihi velev kerihe-lkâfirûn(e)







24 Aralık 2013 Salı

Hazırlanın Hortum Geliyor. Derin Tuzağın Ayak Sesleri

Hazırlanın Hortum Geliyor. Derin Tuzağın Ayak Sesleri
2007 de tezgahlanan ve hayata geçirilemeyen dış darbe #derin tuzak birçok eylemlerle inine çekildi. 2009 yılında yenilenmiş halde yeniden ABD tarafından düzenlendi. Suriye ve Irak Mısır konjektürü sebebiyle bu plan devre dışı kaldı. Türkiye ile müşterek proje götürüyoruz hayali ile geliştirilmek üzere masaya geri çekildi.

2009 Gerçekçi gözüken hayali Suriye anlaşmasının sonrasında Sarıgül hareketi tamamen bıçak keser gibi durduruldu. Ülke seçimlere gitti. Başbakan Erdoğan dahada büyük oyla kuvvetlendi iktidarın devam ettirdi. Öz güven grafiği yükselmesinden rahatsız olan emperyalist siyonist güçler darbeyi daha sertleştirdi.

Gezi olaylarında hayata geçirilen plan derin tuzak sonrasında yapılanmanın istihbarat birimlerince çözülenmesi ve bunun sonuçlarında Askeri yapının dahada geriplanda kalması sonucunda iktidarındaki kangren sorunlara el attı. Başbakan Erdoğanın başörtüsü özgürlüğü birilerinin bu plana fitneyle dahil edilerek planın daha yıkıcı sonuç alınması yaklaşımıyla Camiayıda içine alan fitne fırtınası tezgahlandı. Hayata geçirildi.

Hazır olun hortum geliyor. İnşa Allah bu hortum onları yutacak ve sonuçlarının önceden hayal dahi edilemediği ve öngörülmeyen gelecekte İSLAM bambaşka yüzüyle insanlığa faydalı olacaktır.