İSRAİL etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
İSRAİL etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

6 Ocak 2014 Pazartesi

Siyonizm Hizmetçisi Emperyalist Güçler Ülkemizdeki 3 Strateji

Başbakan Ramazan Bayramı'nın ilk günü
Merhum şeyhi Mehmed Zahid Kotku K.S. Hazretleri'nin kabrini Ziyarette
Yabancılar halk tabiri ile Siyonizm'e hizmet eden Emperyalist güçler ülkemizde 3 denemede şunu fark ettiler. Türkiye liderlik artık kıvama geldi, Ne yapılırsa yapılsın popilite Başbakan Tayyip Erdoğan lehine çalışıyor. Bu aşamadan sonra Başbakan Tayyip Erdoğan'ın aleyine yapılacak her şey Tayyip Erdoğanın yine lehine dönecektir. Anlaşılan liderin aleyhte eşiği aşılmıştır. Bundan böyle Başbakan Tayyip Erdoğan yapılacak üç strateji vardır.

1- Sessizce asgari müşterekler de anlaşmak. Yeni bir stratejik skandal açığa çıkana kadar ortamı rahatlatmak ve Aleyine sebepleri imar etmek. Çevresini çürütmek, etrafındaki demirbaşları satın alıp, iktidar yarışında bir birbirlerine fitne çıkararak derin darbeyi ihanet çemberinde gerçekleştirmek

2- Olağanlığa bırakmak, bir müddet sonra sessiz suikastle, olağanmış süsü verilerek hayattan silmek

3- Bir müddet kendi haline bırakmak. Bu arada, sonrasın da silmeyi göz ardı edilemeyecek müşterek projeler üretmek ve uygulamak. Bu sayede geri dönüşü olamıyacak şekilde anlaşmayla hareketlerin kontrolü sağlanmış olacaktır.. Etrafındaki tüm gelişmeleri bunun değerlendirmesi eşiğine sokmak Sonuçları yapılmadan bağımsız hareket etmesini mümkün kılamayacaktır. Orta ve uzun vadede tehdit olacak iktidar ikonunu etkisiz ve zararsız hale getirilecektir.

Dikkat edersek son günlerde Başbakan Tayyip Erdoğan  füze projesi ile ters strateji yapmış, Siyonistler de eşine az gözüken, tuzakların pişmeden, tam hazırlanmadan uygulama ve ani hareketine maruz kalmıştır. Bu kontrolsüz çıkış sonucu darbeyi başarma umutları hazırlıksız ve ani olması Türkiyenin bir Mısır olmadığı gerçeğini unutmak, yapılan darbenin başarısızlığına sebep teşkil etmiştir.

"Aslında kalem derki, Yukarıdaki 3 strateji de halen hayatın içinde devam etmekte"
Allah Siyonistlerin ve onların ayak takımı Emperyalistlerin oyunlarını İnşa Allahbaşlarına geçirsin. Amin

2 Ocak 2014 Perşembe

OYUN BİTTİ GÜLEN Abdurrahim Dilipak yazdı

OYUN BİTTİ GÜLEN Abdurrahim Dilipak yazdı


Bu Yazımızı Büyük Usta ve Değerli İslam Neferi ve Mücahid Kalemden Değerli yazısını sayfamızda iz düşmesi maksadıyla, yazısını aktarıyoruz. Faydalı olması dileklerimle...



Abdurrahman Dilipak'tan değerli bir yazı, okuyunca gerçekten faydalanacaksınız

Fethullah Gülen Cemaati'nin en önemli isimlerinden birisi saf değiştirip Başbakan Erdoğan'a gitti. Fethullah Gülen in bu önemli ismi elindeki belgeleri Başbakan Erdoğan hükümete teslim etti. Teslim edilen belgeler arasında Fethullah Gülen in İsrail bağlantısına yönelik şoka sokacak belgeler bulunuyor. Kavganın başladığı günden bu yana Fethullah Gülen  içerisinden Başbakan Erdoğan hükümete adeta belge yağıyor. Bu belgeler için özel bir birim kuruldu. Bütün belgeler tek tek tasnif edili yor. Ocak ayında Fethullah Gülene vatana ihanet davası açılması bekleniyor.

Konuyla ilgili gelişmeleri Abdurrahim Dilipak yazdı..
Oyun deşifre oldu!
Bu sabah Fatih’te bir basın açıklamamız olacak, son gelişmelerle ilgili.. Fethullah Gülen  hala direniyor ama, Liberal dostları ile birlikte deşifre oldular.. Oyun bitti!

Graham Fuller’in 25 yıllık hayalleri de buharlaşıverdi bir anda.. İçeride birileri olayların sıcaklığından hala ne olup bittiğinin farkında değil sanırım. Ama onlar da görecekler gerçeği.. Fethullah Gülen in bu ani atağının aslında bir çok sebebi var.. Tamam kötü bir zamanlamaydı, ama sıkışmışlardı.. Çünkü, Gülen’in yerine gelmesi sözkonusu isimlerden biri, Fethullah Gülen  yapısı içindeki kriptoları yakın takibe aldı.

İpin ucu MOSSAD ve CIA’ya kadar gidiyordu.
Oynanan oyunun farkına varınca görevden uzaklaştırıldı.
O da bu işin izini sürdü.
Sonunda elde ettiği bilgilerle Başbakanın kapısını çaldı..

Arınç’ın “bizi uyutmuşlar” dediği kirli oyun bu!
İşin içinde yok yok, Fethullah Gülen  dedikleri yapı bir Truva atı..
Şunu da söyleyeyim, sızdıkları yönlendirdikleri tek “Fethullah Gülen ” yapısı da bu değil! Bildik derin yapı işte; Media Mafia, Sermaye, Siyaset, Bürokrasi, STK, tekmili birden işin içinde..

Peki, madem bunlar biliniyor, ne bekleniyor..?

Söyleyeyim:
Elde o kadar çok belge ve bilgi var ki, bunların gözden geçirilip, yapının efradına cami, ağyarına mani bir şekilde tasnif edilmesi gerekiyor.. Ordu, Polis ve istihbarat örgütü içindeki yapılanmada görev alan yeşil kabuki, aktif profesyonel ve kripto isimler ve bağlantı kurdukları, Media, Sermaye, dış kanalları hepsi ortaya çıkartılmış..
Bu bilgilerin çoğu istihbarat kaynaklı arşiv bilgileri değil, Fethullah Gülen in kendi içinden gelen aktüel bilgiler ve belgeler. Her gün bunlara yenileri ekleniyor..
Bu tasnif işi tamamlanınca, Ocak içinde dava açılır sanırım. Bu ultra modern darbe girişimi ve paralel devlet yapılanması davası Ergenekon ve Balyoz’dan daha ilginç olacağa benziyor.. Ergenekon ve Balyoz’da, kripto isimler dışında profesyonel ve 3. dereceden konuyla ilgili, yukarıdaki adamların büyük patronun adamıyla anlaşmaları halinde günah keçisi olarak kurban edilecek, suçların üzerine yükleneceği bir takım isimler için bu yeni dava bir umut olabilir..
Bakarsınız bu ara birileri ülkeyi terletmek zorunda kalabilir..
Fethullah Gülen Cemaat bu bilgileri Başbakan’a aktaran ismi biliyor.
Başbakan üzerlerine yürümeden acele ile ve panik içinde operasyonu başlatmaya karar verdiler..
Yarın geç olabilir diye düşünmüş olmalılar.. Başbakan Erdoğan da onların harekete geçmesini bekledi.. Ben 6 aydır yazıyordum bu konuyu.. Bu iş bir yıldır masada bekletiliyor..

İsrail İHH konusunda bastırıp duruyor. İsrail’in derdi Mavi Marmara’nın intikamını almak. Dosya zaten masada bekletiliyordu.. Bir türlü uygun zaman bulamadılar. “Tamam başlıyoruz” dediklerinde bir başka sorun çıktı. Hep ertelendi.. Zaten bu süreçte, işin içinde birileri, Fethullah Gülen Cemaatle paralel çalışan bazı kişiler bu gelişmeler sırasında İsrail ve Amerikalı bazı karanlık kişilerin ısrarlı ve kaba müdahalelerinden rahatsız oldukları için, “ne oluyor” sorusuna cevap bulamayan bu kişilerin çevresindekilerle bu sırrı paylaşmaları sonucu gelişmelerden sürekli olarak bilgi aktarıldı..

Fethullah Gülen Cemaatin paralel istihbarat yapılanması ve klonlanan dosyaların arşivlendiği yere kadar hepsi istihbarat kaynaklarının yakın takibine alınmış.

Fethullah Gülen Cemaatin niçin ısrarla MİT’i istediği şimdi daha iyi anlaşılıyor..
Ne mübarek bir gemiymiş şu Mavi Marmara yahu! Bu gün İsrail bir kez daha suçüstü oldu ve komplo ile.. İngiltere’nin Türkiye’deki finansal operasyonu da deşifre oldu..

Birileri İran’a da derin bir ayar çekmeye çalışıyordu, şimdi o ekip de deşifre oldu.. Bu işin Irak ve Suriye ayağı da deşifre olacak daha. Hizbullah ayağı da. Kara para ilişkileri, eroin para, silah takası, hepsi.. Ahmedi Necat dönemi de mercek altına alınacak.. Reformist mollalar, Uğur Mumcu’nun son kitabında anlattığı olayların İran versiyonu hepsi gündeme gelecek!

Kirli oyun deşifre oldu. Bu oyun sadece Başbakan Erdoğan ve AK Parti’ye yönelik değil.
Mısır, Filistin, Suriye, Irak, İran, Pakistan, Afganistan, Malezya, Hindistan, Körfez ülkeleri, yok yok yani anlayacağınız.. İşin içinde Mavi Marmara da var, diğer İslami oluşumlar da.. 110 ülkedeki İHH, TİKA faaliyetleri, Fethullah Gülen Cemaat okulları hepsi bu tartışma dosyasının içinde yer alıyor!

Sahi Fethullah Gülen Cemaat Şam’da Halep’de ne yapıyor?

Amerika Birleşik Devletleri , İngiltere, Fransa, Vatikan, Almanya, İsrail herkes bu senaryoda rol almış.. Gelinen noktada bu olay, doğu da, batı da, Afrika da, Latin Amerika da adı geçen ülkelerin yasama, yürütme ve yargılarında da fırtınalı tartışmalara sebep olacak.. Gülen ve arkadaşlarının daha fazla Amerika’da kalması da zorlaşacak.. Yeni bir ülke bulmak da kolay olmayacak! İsrail’e ya da Vatikan’a yerleşecek halleri de yok herhalde.. Avustralya, Yeni Zelanda ya da küçük bir ada satın almak olabilir mi acaba!

Aslında Fethullah Gülen Cemaatin tabanı tedirgin. Orta kademe, 2 ay içinde bu işi bitireceklerini ve iktidardan hesap soracakları umudunu taşıyor.. Hatta AK Parti’ye karşı dosya savaşları ile, milletvekillerini baskı altına alarak istifa ettirecekleri ümidini taşıyorlar.. Yolsuzluk iddiası ile hakkında dava açılan belediye başkan adaylarına pres uyguluyorlar.. Bir çok kişi tedirgin bir bekleyiş içinde. Çoğu kimse kaybedecek tarafa oynamak istemiyor. Çünkü yağmurdan kaçarken doluya tutulma ihtimalleri var.. Ve Başbakan Erdoğan’dan korkuyorlar. Onun elinde de dosyaların olmasından kaygı duyuyorlar sanki!

Selam ve dua ile..

ABDURRAHMAN DİLİPAK - AKİT
ABDURRAHMAN DİLİPAK/AKİT alıntıdır...

Sağlıklı kalması dileklerimizle ve duayla teşekkürler..

1 Ocak 2014 Çarşamba

" HERŞEYİ SÖYLİCEM ALLAHA " Diyor Bu Küçük Yüreği Büyük Mert Adam

Her şeyi Söyliyecem ALLAHA 


" HERŞEYİ SÖYLİCEM ALLAHA " Diyor Bu Küçük Mert Adam


SAHİPSİZ BIRAKAN BU ÜMMETİN yabancılara aşık uşakların KAPAK olsun.. Mezarda Elbet hepimizi zor hesap bekliyor.

Sormak gerek Ak parti!yi ve destekleyenlere değermiydi bu kadar laf alıp vermeye, bu kadar acı çeken yavruları unutmaya değermiydi?.

Soruyorum Başbakan Erdoğana kendisine bu kadar linç girişiminde bulunanların tabiri caizse alırsın kellesini edebiyyen susarlar. Bir gece kıvrıkoğluna ne yapacaksın resti gibi nasıl ordu da paşalara 4,5 saatte tüm yönetimin değiştiyse, Hukuktaki paşaları da değiştirebilirsin. Taviz yok. Osmanlıyı yıkarken ecdada taviz verildi mi?

Peki bir gecede dilimizi dinimizi namusumuzu değiştirenlere bunca yıl kim ne dedi. Ses çıkarak bir yana kuzuydu bunlar, hatta dinin silindiği günü bayram olarak coşkuyla yaşadılar. O günün babaları gibi şimdiki nesilde anca eleştirmeyi bilirler. Babaları da böyle idi halkın Kuranı elinden alındı. Allahın koyduğu Kanunlar değişti. Ezan değişti. Din değişti. Ahlak değişti. Dil değişti. Her şey İslamla alakalı ne varsa değişti. Karşı çıkanın kellesi gitti. Çıkmayanlar kuzu gibi güdüldüler. Şimdiki halkın babaları ve onların da oğulları menfaati neresi ise onun arkasında saf tutar oldular...

Çok eminim ki bugün cemaate karşı saf tutanlar yarın Başbakan Erdoğanın Kellesini isteyecekler. Artık soyumuz dün dündür, bugünde bugün diyen babaların aşılarıyla yaşayan halk denen toplumun elindedir.

Unutmalım ki, Süleyman Hilmi Tunahan k.s. .efendiyi hapishane de katleden ve  sonra çöplüye atan o CHP zihniyetini yine yıllarca Süleyman efendinin cemaati destekledi. Hiç biri hala Şeyhlerinin hesabını sormuş değil. Ne enteresandır ki Dersimde 60,000 kişiden fazlasını Katleden CHP zihniyetini yine Dersimliler destekledi. Kuzu olmuşuz Azizim Süt Kuzusu olmuşuz.!...

Başbakan Erdoğanın derhal kellesi alınması gerekenlerin Mustafa Kamal gibi yapıp almalı ve Suriye de Esada ve israil de Siyonizme Dur demelidir. İşte o gün Cennet ona İnşa Allah farz olacaktır. Yoksa hikaye sayın başbakanım hemide mahşerde hesabını veremeyeceğin cehennem hikayesi.

Az zaman kaldi, şu an kim varsa hepsinin itibarsızlaşmaya ve unutulmaya az zaman kaldı. Ya Mücahidlerin içinde olursunuz, ya da canla unutulursunuz.

19 Aralık 2013 Perşembe

OPERASYON ABD ve İSRAİL yararına yapılmıştır. Ülke menfaati gözetilmemiştir

OPERASYON ABD ve İSRAİL yararına yapılmıştır. Ülke menfaati gözetilmemiştir
İranın parası Halk Bankası’nda yüklü miktarda bulunmaktadır. bu paralar çoğu kez özel finans kurumları tarafından transfer edilir. Reza Zarrab'ında İran vatandaşı olması dolayı işlemleri kolay yürütülmektedir. 
Reza Zarrab’ın da para transferine aracılık eden şirketi vardır. Reza Zarrab’a ait şirketin hem Türkiye’de hem İran’da fonları bulunmaktadır.

İran’a para gönderecekseniz parayı İran’daki hesap bilgilerini aracı kuruma veriyorsunuz. Aracı kurum paradan belli miktarda komisyon alıyor. İran’daki şirketinden ilgili hesaba para transferi yapıyor. Tüm dünyada mevcut bankalararası elektronik fon transferi standardı esas olan sistem olan Swift devreye girmediğinden denetim yada ambargoya tabi tutulamıyor.

Para transferinin işleyişi ülke içinde yapılan para transferi gözüktüğünden yaptırımlardan etkilenmiyor. Türkiye’de bununla ilgili çalışan şirketler elbette var, Zarrab'ın şirketi bu işi yapan firmalar arasındaki en büyük kurum olma hüviyetini taşıyor.

İran Devleti’nin Türkiye’de bütün parasının yanlızca Halk Bankası’nda olduğunu, alımlarında yapması gereken para takipte olan ülkeleri ürkütmeden  transferlerini bu şekilde yapması gerektiğini vurgulayalım.

Transferlerinde karşılaşılacak sorunların çözülmesi konusunda Reza Zarrab’a bakan yakınlarının siyasi güçlerini kullanarak yardımcı olmuşlar bilinmez ama bu yöntemin ülkemiz iş gücünden bir şey eksitmediğini, yanlızca sorunlu bir komşu devletin amborgolarda zorluklarını kolaylaştırmanın halkımıza ne zararı var bilinmez, fakat bu sayede ülkemize giren parada ciddi miktarda ABD ve İsrailli fazici lobilerin iştahını kabartmakta.

Hülasa OPERASYON ABD ve İSRAİL yararına yapılmış komşuluk ve parasal güvende bir intihar girişimi olmuştur. Bu şu anlama geliyorki birileri Siyonistgüçlerin uşağı olmakta israr etmekte ve ABD ve İsrail faydalı olabilmek için Halkıızın ilişkilerini tehlikeye atmaktadır