Halkbank etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Halkbank etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

30 Aralık 2013 Pazartesi

Başbakan Erdoğanın Söylediği İş Takibçisi Başsavcıvekili Zekeriya Öz.

Başsavcıvekili Zekeriya Öz.
















Başbakan Erdoğan'ın söz ettiği  Fatih Belediyesine  Savcı geliyor iş takip içim Belediyeye gelerek, talepte bulunuyor. Olmayınca da Operasyon ile Belediye Başkanını alıyor. Millete bedelini 120 milyar dolar olarak ödetiyor. sözleriyle anlattığı Savcı İstanbul Başsavcıvekili Öz olduğu çıktı.

Savcıdan İş Takibi Olunca Sözü Dinlemeyen Operasyonla Hapishaneye Gider
Başsavcıvekili Zekeriya Öz Fatih Belediye Başkanı Demirle defaten görüşerek, İstanbul'un turizm bölgesi Laleli'de olan Rese Turizm'e ait Victory Hotel için sorunlarına ricacı oldu. Bu konuda belediyeye gelen Öz'ün zaman zaman da Fatih belediyesinde görevlilere tehditli ifade ettiği baskı yaptığı, sonuç alamayınca operasyonla belediye başkanını tutukladığı ortayaçıktı. Bu nedenle bir otal içintü iş adamlarını töhmetaltına sokan Başsavcıvekili Zekeriya Öz aralarında kendinegörebelediye başkanını cezalandırırken tümilleti 120 ilyar zarar verdirerek ihanet etti. Operasyona gireden önce BANK ASYA sanki haber verilişcesine piyasadan çok yüklü dolar toplatıldığı Devletin ve Halkbankın telefisi mümkün olmayan zararlara uüratıldığıda aşikar. Başsavcıvekili Zekeriya Öz olabileceği söz konusu ihanetin nasıl bir boyut alacağı hayretle beklenmektedir. Hatta Belediye Başkanı Demir'in baskısını artıran Savcı Öz'ün talep ettiği görüşmeyi belediye başkanının operasyon öncesi kabul etmediği  bildirildi.

Belediye Başkanı Demir'i operasyonla aldığı kaçak tadilata ilişkin yazışmalarda belgelerin Fatih Belediyesi'nin başından itibaren imar ve belediyecilik kanunlarına uygun işlem gerçekleştirdiği açıkça anlaşılmaktadır. Fatih Ordu Caddesi'nde olan Rese Turizm, 3 kat bodrum, 3 normal kat 1de çekme katın olduğu bina için 30 Kasım 2006'da basit bakım onarım izin aldığı fakat tadilat 6 yıl yapılmadığı. 2012 yılında şirket cephesini tamiratı iznini kullandığı 7 Mayıs 2012'de komşusu olan bina Beyaz Saray İnşaatın, Fatih Belediyesi'ne tadilat imar durumuna göre bina girişinin 4 metre geriye çekilmediğinden kendi binasının girişinin engellendiği gerekçe göstererek şikayet etti. Ayrıca İstanbul Valiliği, İstanbul Büyükşehir Belediyesi, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Anıtlar Kurulu ve Alan Yönetimi Başkanlığı'na Rese Turizm hakkında şikayette tadilat için bulundu.

Başsavcıvekili Zekeriya Öz'ün Rese Turizm hakkında iş takibi yaparak 5 yıla kadar hapisle istemiyle tyargılanması hakkında Türk Ceza Kanunu, görevini kötüye kullanan kamu görevlileri hakkında 1 yıldan 5 yıla kadar hapis öngörüyor. TCK'da görevi kötüye kullanmayla ilgili 255 ve 257'inci maddelerde şöyle deniyor:
-Madde 255 -
1- Görevine girmeyen ve yetkili olmadığı bir işi yapabileceği veya yaptırabileceği kanaatini uyandırarak yarar sağlayan kamu görevlisi, bir yıldan beş yıla kadar hapis ve adlî para cezası ile cezalandırılır.

Madde 257 -
1- Kanunda ayrıca suç olarak tanımlanan hâller dışında, "görevinin gereklerine aykırı hareket etmek suretiyle," kişilerin mağduriyetine veya kamunun zararına neden olan ya da kişilere haksız bir kazanç sağlayan kamu görevlisi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

2- Kanunda ayrıca suç olarak tanımlanan hâller dışında, "görevinin gereklerini yapmakta ihmal veya gecikme göstererek," kişilerin mağduriyetine veya kamunun zararına neden olan ya da kişilere haksız bir kazanç sağlayan kamu görevlisi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

3- İrtikâp suçunu oluşturmadığı takdirde, "görevinin gereklerine uygun davranması için veya bu nedenle kişilerden kendisine veya bir başkasına çıkar sağlayan" kamu görevlisi, birinci fıkra hükmüne göre cezalandırılır.





Kına Yakabilirsiniz Vicdansızlar ! Vatan Hainleri

Kına Yakabilirsiniz Vicdansızlar ! Vatan Hainleri

Kına Yakabilirsiniz Vicdansızlar !
#halkbank   #ırak   #kürtbölgeselyönetimi   #bağdat   #FED

Karamanın oyunu sonra çıkar oyunu derdi eskiler. Bu oyun fena vurdu memleketin evladını fakat farkedemedikleri bir şey var.

OYUN ÇÖZÜLDÜ
Oyuna geldiler. ve Ucuza gittiler. ABD çok ucuza satın aldı. Kalan şeref ve haysiyet kül oldu gitti !. DENMEZ Mİ..

25 Aralık 2013 Çarşamba

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Partisinin Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nın Konuştu.

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan , partisinin Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nın açılışında konuştu. 25 Ara 2013 14:19

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Genel Merkezi'nde Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda konuştu. Konuşmasında yolsuzluk operasyonlarına değinen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "on bir yıldır hükümet görevimizde hamd olsun "mahcup olmadık, mahcup etmedik, milletimizi hayal kırıklığına uğratmadık". Buradan aziz milletime bir kez daha bunun sözünü veriyorum. Milletim müsterih olsun, milletim gönlünü ferah tutsun, bize güvensin. Biz her zaman doğruya doğru, eğriye eğri demeye devam edeceğiz. Halkın önünde hesaba çekileceğimizi biliriz. Hesap gününde mahşerde hesaba çekileceğimizi de biliriz. Her adımı bu şuur, korku ve anlayışla atarız. Bizim partimizi bu seviyelere çıkartan, bizi bu makamlara getiren, 11 yıl bizi burada tutan en başta dürüstlüğümüz, emanete olan bağlılığımızdır. Yolsuzluklar karşısındaki sert ve kararlı duruşumuzdur. AK Parti yolsuzluklara göz yummaz, müsamaha göstermez. Zira bunu yaparsa varoluş zeminini ortadan kaldırmış olur. Bizi bu günlere dürüstlüğümüz ulaştırdı. Bizi bu günlere dik duruşumuz ulaştırdı. Biz cesur olduğumuz için Türkiye'ye aşkla, sevdayla bağlı olduğumuz için eser ve hizmet ürettiğimiz için bugünlere ve buralara geldik. Bundan asla taviz vermeyeceğiz." diye konuştu.


 "HUKUKA NE İHTİYAÇ VAR"
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bir gerçeğin üzerinde özellikle durmam lazım. Hukuk, hakkın, adaletin tecelli etmesi, iyinin kötünün ayrılabilmesi için vardır. Mahkemeler, savcılar 'hakkı haksızlıktan, haklıyı haksızdan, iyiyi kötüden ayırt etmek' için vardır. Meclis, mahkemelerin yerine geçemez. Siyasi partiler, siyasi partilerin genel başkanları hakimlerin yerine geçemez. Özellikle de medya, gazeteler, televizyonlar, yazarlar, yorumcular hakim ve savcının yerine geçemez. 9 gündür bir operasyon yürütülüyor. Aman Allah'ım. Daha ilk gün adı koyuldu 'büyük rüşvet ve yolsuzluk operasyonu'. Ardından tarihin en büyük yolsuzluğu'. Daha ikinci günden itibaren gözaltı, sorgu, savunma, mahkeme aşamaları geçildi, medya tarafından siyasetçiler tarafından doğrudan infaz yapılmaya başlandı. Bu arada içeriden dışarıya sürekli bilgi sızıyor. Güya gizlilik kaydı olan bir süreç. Bu nasıl gizlilik kaydıysa? Bu gizlilik kaydının olmasına rağmen bu adımların atıldığı bir sistem içinde başka şeyler var. Burada, yürütmenin uzantısı veya yargının belli bir yapı içerisindeki yapı içerisindeki safhası burada servis yapıyorlar. Bize düşen, burayı da temizlemektir. Bir taraftan hukuk içerisinde beraat-ı zimmet asıldır' diyeceksin böyle yürüteceksin işi. Öbür taraftan da dışarıya servis yapmaya devam edeceksin. Bu insanları kirletmeye kimsenin hakkı yok. Bugüne kadar birçok olaylar yaşadık. Bu olayları yaşayanlar belli bir müddet sonra beraat ettiler. Bu beraat eden insanların o süreç içerisindeki kirletilmelerinin temize çıkarılmasının bedelini kim ödeyecek? Bunları bir kenara koymak mümkün mü? Bunlar da bizim ülkemizde yaşandı. Fotoğraflar, belgeler, iddialar hep manşetlerde, her gün ekranlarda. Bakıyorsunuz ki montajlar, bunlar bunu bundan sonra da yapabilecek karakterde ve kabiliyettedir. Bunun üzerine yetiştiler. Bu mudur hukuk? Yürütmenin içerisinde olanlara da söylüyorum, bu mudur yürütme? Eğer kararı operasyonun ikinc
i gününde ana muhalefetin, yavru muhalefetin temsilcileri verecekse hakime ne ihtiyaç var? Mahkemeye ne ihtiyaç var? Eğer kararı medya verecekse, anında infaz yapabilecekse böyle bir yetkisi varsa, bütün bu uzun hukuk süreçlerine ne ihtiyaç var?"

Halkbank Genel Müdürü'nün evinden çıkan kutular konuşuluyor
Günlerdir Halkbank Genel Müdürü'nün evinden çıkan kutular konuşuluyor. Kim bunların servisini sizlere yaptı? Eğer evinde para çıktı diye, bir insan anında suçlu oluyorsa, buradan ben CHP’nin genel müdürüne soruyorum. Evinden 2,5 milyon Euro çıkan şahsı siz neden milletvekili yaptınız? Bu operasyon başlayıncaya kadar CHP hukuk sistemine savcılara polislere demediği hakaret bırakmadı. Şimdi yargıyı savunuyor, inşallah böyle kalırsın. Şimdi çıkmış bu savunmayı yapıyor, daha bir hafta öncesine kadar polise demediğini bırakmayan CHP, şimdi sahip çıkıyor.
CHP seçimle görev almış bir parti değildir. CHP, hep atanarak gelen bir partidir. CHP'nin geçmişi budur. Ya darbelerle, ya da işte böyle kirli komplolarla iş başına getirilmiştir. İş başına geldiği zaman da arkasında enkaz bırakarak, onlarca yolsuzluk dosyası bırakarak iktidardan ayrılmıştır. İşte şimdi partilerinin içinde yolsuzluktan hüküm giymiş suçu sabit milletvekilleri var. Bu yetmedi, İstanbul'a yolsuzlukla suçladıkları, kendi kongrelerinde yolsuzluk nedeniyle ihraç ettikleri şahsı büyükşehir belediye başkan adayı olarak koydular. Hatta genel müdür, yolsuzluk klasörünü bizzat kendisi raflardan indiriyor, o teşhir ediyordu. Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu?

Yeni Türkiye'de vesayetlere yer olmayacak

Yeni Türkiye'de uluslararası operasyonlara yer olmayacak. Yeni Türkiye'de vesayetlere yer olmayacak. Bu komplo sadece AK Parti'ye değil Türkiye'ye yapılmış bir komplodur.


Dandirik Derin Devletin İşine Gelmeyince

Dandirik Derin Devletin İşine Gelmeyince

Eli kanlı katil sözüm ona dandirik Derin Devletin, İngiliz gizli servisi, Amerikan istihbaratı ve Nato oluşturduğu ve yönettiği çok gizli yapısına, Beyaz Kuvvetlere, eski Mit'in icraatlarına, Süleyman Demirel ve ekolüne Mit içinde Mesut Yılmazın kurduğu gurubun icraatlarına, Derviş skandalına hesap sorulmadan yeni göreve gelmiş müsteşar Hakan Fidan’a operasyon yapıldı. 28 Şubat darbecilerinin çaldığı 300 milyar dolar veya bilinen 57 milyar doların hesabı sorulmadan İsrail’i ve Amerika'yı rahatsız eden bu ülkenin menfaati için riskli işler yapan, emperyalist güçlerin hesabını bozan Halk Bank’a hesap sorulmaya başlandı.

 Dandirik Derin Devletin İşine Gelmeyince

Görevini, yetkisini kötüye kullanan, Siyonizm adına ve millet aleyhine, devlet aleyhine örgütlenenler varsa bunlarda ortaya çıkarılmalıdır Deşifre edilmeli cezaları verilmelidir.Hiç kimseye kirli işlerine milletin ve devletin imkanlarını  kullandırmaya müsaade edilmemelidir.

Bu Aziz İslam milletinin kimsenin oyunlarına değil, İslam için çalışmaya ve efor sarfetmeye ihtiyacı vardır. Eskilerin deyimi ile yanlış yapanın görevi değil kellesi gitmelidir. Halkın kaderi ile oynamanın bedeli en ağır şekilde verilmelidir

23 Aralık 2013 Pazartesi

Parasal VATAN HAİNLİĞİ, Ülkeye Derin Tuzak

 Parasal VATAN HAİNLİĞİ, Ülkeye Derin Tuzak

Parasal VATAN HAİNLİĞİ, Ülkeye Derin Tuzak
Savcının Menşei, Amacı, geldiği yeri, makbuzu ve  sonucundan haberdar olduğu paranın, sebepleri ve neden geldiği bilindiği halde paranın farklı bir havaya büründürmesi bunun suç içine sokmesı ve sonuçta Ülke ekonomisine milyarlarca dolar zarar vermesi, anlaşmalarla yapılan ve sır teşkil eden bu iki ülke ilişkilerinin karşı ülkeler için kritik anlam taşıyan düşman ülkelere peşkeş çekilmesi kadar bir savcının yapılabileceği başkaca parasal VATAN HAİNLİĞİ olamaz.

Türkiyenin gizli anlaşmalarla gelir kazandığı bazı komşularımızın uluslar arası sorunlarından dolayı onların bu sorunlarına ülkemizin faydalı çözüm olması gayet doğaldır. Bunun ülkemiz ekonomisine ayrıca faydalarıda bir gerçektir. İranın israil ile uluslar arası ortamdaki ilişkileri gayet açık ve kiritiktir. Böyle bir durumda MOSSAD ajanları ile birlikte bu operasyonda gizli sırların deşifre edilerek Türkiyenin güvenirliğine ve konulmuş en büyük darbe ve Vatan Hainliğidir. 

Gelecek günlerde bunun sonuçları görüldükçe yapılan vatan hainliğinin bedeli muhakkak verilmeli bir daha bunu hukuk adına kimsenin böyle boyutta bir ilişkiyi ve sırrı deşifre etmeden manavdan karpuz alır gibi ayyuka etme hakkı verilmemelidir. Savcı acaba ülkeyi Mossad ve Cıa'ya kaça satmıştır diye düşünmek ve sorgulamaktan savcının ve bu operasyonun yabancılarla sözüm ona hayata geçiren devlet yetkililerinin ne kadar rahatsız olacağı gerçeğini bizzat kendi yaptıklarının faturasını halkın gelecekte ne kadar çekecektir gerçeğinin yanında bir hiç sayılacak kadar önem taşır.

Halkbank Genel Müdürü Süleyman Aslan'ın evinde kutular içinde bulunan 4.5 milyon doların soruşturmayı yürüten savcıların da yaptıkları dinlemelerde haberdar olduğu ve bu paranın Makedonya Balkan Üniversitesi ve Osmancık İmam Hatip Lisesi için kullanılmak üzere toplanan makbuzlu bulunan bağışlardan oluştuğu kesin ortada olduğu halde basına ve bunu halka Yolsuzluk ve rüşvet iddialarını kuvvetlendirecek şekilde basına servis edilmesinin ne kadar vahim bir suç ve Vatan Hainliği olduğu gerçeğini bizlere pahalıya öğretmeye hiç bir devlet yetkilisinin hakkı yoktur.

Baskını meşru göstermek için modeli olmayan daha üretilmemiş bir otomobil modelinin montajda nasıl dikkatten kaçtığı İLAHİ ADALET ve bunu yapanların soytarılıklarını da ne kadar iğrenç olduğuda göstermektedir. Görüntüleri oluşturmak ve yaptıkları vatan hainliğinin izah edebilmek için bağış paralarının Genel Müdür Aslan'ın evine geldiği anda operasyonu başlatmak ve zamanlamayı belirlemek ayrıca 80milyon insanı nasıl aldatmak için ve siyasi kriz yaratarak ülke ekonomisinin nasıl hedef alınarak birilerine faizi kazancı etmesine sebep olmaları izah edilemez.

Operasyondan hemen sonra Halkbank Genel Müdürü Süleyman Aslan'ın evindeki para görüntülerini basına seris etmek halkı ve ülkeyi yanıltmak yapılmış planlı bir eylemdir. Görüntüler ve bununla birlikte Halkbank Genel Müdürü Süleyman Aslan'ın onun birlikte gözaltına alınanlara karşı topluca hain tuzak kurularak linç kampanyası başlatılması kendilerinin asıl amaçlarını sinsice saklama çabaları olduğu bunun Halkbank'ın gizli anlaşmarı ve ülke sırlarının bundan mütevellit parasal hareketlerin yabancı devlet ajanlarına servis edildiğinin gizlenmeye çalışıldığı amaçlansa da, basına servis edilen operasyonda el konulan gizli Halkbank'ın bilgi sırlarının kayıtlı Databank güvenliği ülkeler arası endişe yarattı. Türkiye'nin ekonomik sırlarının ve ilişkilerinin Databank'ta sır teşkil eden hareketlerin ülkemiziçin kara kutu özelliğindedir.

Şüphesiz ki Allah her şeye Kadirdir. İnşaAllah #dominooperasyonu ve #derintuzak kuranların hepsinin oyunlarını bozacak ve her kes yaptığının bedelini çekecektir. Kimse bir devletten aldığı güçle adaleti korumanın tepesinde otururken iki kadının birini dağda birini şehirde besleme lüksünü kanunsuzca Aziz milletin gizli sırlarını satarak ve Vatan Hainliği yaparak elde edemesi müsaade etmemelidir. Derhal çaresi belli olan hainliğin önlemi alınmalı ülke menfaati korunmalıdır. Maksadında Pire için ülkenin geleceğine zarar verenlerin cezaları verilmelidir.

Elhamdülillah
bala

19 Aralık 2013 Perşembe

Halkbank Konusunda Uluslararası Müdahale

Halkbank Konusunda Uluslararası Müdahale 

Türkiye’nin son dönemde yaptığı bölgesel anlaşmalar, Irak petrollerinin Türkiye üzerinden Avrupa’ya satılması anlaşmasıdır. ABD yönetimi bunun olumlu bir adım olduğunu söyleyip destek verse de Irak'ın petrol gelirlerinin ABD bankalarında toplanıp komisyonunu alındıktan sonra Türkiye üzerinden dağıtılmasında ısrarcı olmuştur. ABD ile Türkiye arasında Kuzey Irak petrolleri üzerinde yapılan büyük anlaşmalar, para transfer detayları geçtiğimiz haftalarda bilindiği üzere ciddi tartışmalara neden olmuştu. Sona gelinen imzalanma aşamasında olan petrol anlaşmasına göre petrol geliri Türkiye'de, Halkbank'ta toplanması kararı alınmışdı. Paranın değeri en az 16 milyar dolardır. Paraya aracılık hizmeti verecek bir kamu bankası elbette hedefte olacaktır. Halkbank konusunda uluslararası müdahale olduğu söylenebilir.

Halk bankası, İran ile Türkiye arasında yapılan para transferlerindeki yetkili tek Türk bankasıdır. İran ile ilgili Halk bankası dışında hiçbir banka bu ülkeye para transferi gönderemez. HalkBank dışında Türkiye’den İran’a para transferi yapacak bir diğer kurum İran Merkez Bankası "Bank Mellat’tır."
Türkiye’de şubesi bulunan İran merkez bankası Bank Mellat'tan yapılan transfer işlemlerinin uluslararası ambargolar sebebi ile çok sıkı denetlenmesi para transferlerinde tercih edilmemektedir.

İran’ın başta enerji hammadde olmak üzere bütün ticaret gelirleri Türkiye, Birleşik Arap Emirlikleri, Ermenistan gibi ülkelere gelir. En büyük pay para transfer yetkisine sahip olan Halk Bankası’na aittir. İran’ın Halk Bankası’nda yüklü miktarda parası vardır.

Uluslararası ambargo altında olan ülkenin parası olması nedeniyle paranın hareketleri takip edilmektedir. Reuters gibi Batılı finans çevrelerinin ardı ardına uzun zamandan bu yana Halk Bankası’nı eleştiren raporlar, olumsuz haberler yayıklanmasında burada bulunan paranın illegal yollardan İran’a aktarıldığı iddiaları ve kârlılık oranı yükselen Türkiyenin kamu bankalarına gözdağı verilmeye çalışılmaktadır

ABD-İran nükleer konusunda 6 aylık anlaşmaya varmış olması Türkiye ile İran arasında ambargoyu by-pass eden süreç işletilmiş, Komşumuzunbu konuda ilişkilerde güvenilirlik zafiyeti duymadan gerçekte iki ülkenin en çok ihityaç duyduğu yapıcı ilişkilerin Halkbank ile işletilen İran'ın mali parasal dengesi uluslar arası ilişkilerde köprü olmuştur.