28 Ocak 2014 Salı

PARALEL YAPI HÜKUMETE SON HAMLEYİ 15 ŞUBATTA YAPACAKTI

PARALEL YAPI HÜKUMETE SON HAMLEYİ 15 ŞUBATTA YAPACAKTI

Cem Küçük: Artık bu cunta için, sonun, başlangıcına gelmiş durumdayız. Emirlerindeki polis yargı mensupları ya da kamuda çalışan, üyelerine 'Sakin, olun yine gücü ele geçireceğiz' telkinleri yapılıyor ama iş işten, geçti. Öte yandan, 15 Şubat'ta yeni bir tezgâhın, içinde olduklarını sosyal medyadaki sahte hesaplarla dile getiriyorlar. Artık bu saatten, sonra bir şey elde edecekleri yok.

Darbe girişimi başarısız olursa başa geleceklerden, kaçamazsın!

27 Mayıs darbesinin, başarıya ulaşmadığını düşünen, Albay Talat Aydemir arkadaşlarıyla beraber yeni bir cunta hazırlığına başlar. Aydemir ve arkadaşları yeni bir ihtilal yapıp Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel Başbakan, İsmet İnönü'yü devirmenin, hesaplarını yaparlar. 22 Şubat 1962'de Binbaşı Fethi Gürcan'ın, gayretleriyle Cumhurbaşkanlığı Köşkü kuşatılır. O gece Gürsel İnönü ve bazı bakanlar Çankaya'da ablukaya alınır. İnönüGürcan'a haber gönderir. Köşk'ten, çıkmalarına müsaade edilip edilmeyeceğini sorar. Gürcan'İhtilal gerçekleşti koruma altındasınız' dese her şey Talat Aydemir ve arkadaşları başarıya ulaşacaktır. GürcanAydemir'e'Ne yapalım?' diye sorar. Aydemir'Bırak gitsinler' cevabını verir. Her şey bu tarihten, itibaren, devletin, lehine döner. İsmet İnönü'nün, Çankaya Köşkü'nden, çıkarken, Fethi Gürcan'a'Talat'a söyleşimdi kaybetti' dediği kulaktan, kulağa yayılır.

Eskiden, darbeler tankla tüfekle yapılırdı. Zamanla darbeler de dönüşüme uğradı. Post modernden, dost moderne yepyeni kavramlar hayatımıza girdi. Kelimeler bile anlamlarını kaybettiler. 17 ve 25 Aralık darbe girişimleri başarılı olsaydı muhtemelen, şu anda başka şeyler konuşuyor olacaktık. Emniyet-yargı cuntası istediğini alamadı. Nisan, ayından, itibaren, bakanları atayacaklarını düşünenler anahtar teslim devleti ele geçireceklerinin, hesabını yapan, paralel yapı şu anda hayal kırıklığına uğramış durumda. İmamlar toplantı üstüne toplantı yapıyorlar.

Artık bu cunta için, sonun, başlangıcına gelmiş durumdayız. Emirlerindeki polis yargı mensupları ya da kamuda çalışan, üyelerine 'Sakin, olunkine gücü ele geçireceğiz' telkinleri yapılıyor ama iş işten, geçti. Öte yandan, 15 Şubat'ta yeni bir tezgâhın, içinde olduklarını sosyal medyadaki sahte hesaplarla dile getiriyorlar. Artık bu saatten, sonra bir şey elde edecekleri yok. Sadece akıllarınca korku yayıyorlar.

Devletin, elindeki enstrümanlar her zaman, daha çoktur. Yakın, zamanda başlayacak casusluk soruşturmasıyla bu illegal yapının, bütün, kirli işleri birer birer deşifre olacak. Başbakanlık Teftiş Kurulu (BTK) nihai raporunu Erdoğan'a sundu ve savcılığa iletti. Raporu inceleyen, savcılar casusluk üzerinde soruşturmalarını devam ettiriyorlar. Şubat 2012'de Başbakan, Erdoğan'ın, evinde ve dönemin, Adalet Bakanı Sadullah Ergin'in, ofisinde dinleme cihazları bulunmuştu. Kalemden, bile küçük cihazları devletin, en, tepesindeki isimlerin, odalarına koyanlar uluslararası bazı istihbarat teşkilatlarıyla da bağlantı içindeler. Yani açıkça vatana ihanet suçu işliyorlar. Bu cihazları yerleştirenin, ismi ve hangi abisinden, emir aldığı bile belli. Bu cihazların, ne kadar süreyle odalarda kaldığı TÜBİTAK'tan, alınan, raporla teyit edildi. Sadece elde edilen, dinleme verilerinin, nereye ya da kimlere aktarıldığı bilinmiyor.

Savcılık yakın, bir zamanda böceği koyduğu BTK'da yazılı olan, kişinin, ifadesini alacak. Sonra soruşturmanın, genişleyip genişleyemeyeceği belli olacak. Şahsi fikrim genişleyeceği yönünde. 7 Şubat'ta Hakan, Fidan'ı devirip polis içinden, kendi adamını MİT'in, başına getirmek isteyen, cunta zaten, dinlemenin, baş faili durumunda. Bu cuntaya kimlerden, talimat gittiği biliniyor. İhbar mektupları da bu bilgileri doğruluyor.

Burada bir nokta daha var: MİT'in, Türkmenlere yardım götüren, tırlarını jandarmaya ihbar ederek durdurtanlar istihbaratın, içindeki paralel yapının, bir kliği. Bunlar elbette emniyet ve yargıdaki cuntayla beraber çalışıyorlar. Bu süreçleri yöneten, de bazı imamlar.

Medyadaki adamlarını da kullanan, ve imal edilmiş haberler yaptıran, cuntanın, diğer bütün, illegal işleri BTK raporunda var. Casusluk işini kotaranlarla 17 ve 25 Aralık darbesini örgütleyenler de aynı yapı. Hükümeti düşüreceklerinden, çok emindiler ama yanıldılar. İşler istedikleri gibi gitmedi. Şimdi cunta faaliyetlerinin, hesabı yargı önünde kendilerine sorulacak.

Bir ülkede darbe girişiminde bulunup başaramadığınızda bunun, sonuçlarının, ne olacağı herkesin, malumu. Darbe başarılsaydı Humeyni gibi yurda dönmenin, hesaplarını yapanlar herhalde hesaplarının, tutmadığını görünce derin, bir hayal kırıklığı yaşadılar. Ankara'daBursa'da kendilerine Beyaz Saray gibi devasa malikanelerden, yaptıranlar Türkiye'ye nizam verip devleti idare edeceklerini sandılar. Onlara geçmiş olsun, diyorum.

Talat Aydemir ve Fethi Gürcan, başaramadıkları darbenin, bedelini ödediler. Aydemir kıyamadığı İnönü tarafından, tereddüt dahi edilmeden, darağacına gönderildi. Aynı İnönüGürcan'a da acımadı. Başbakan, Erdoğan, kendisini devirmek isteyen, ve bir ucu uluslararası bir şebekeye dayanan, paralel yapıya acımayacağını ilan, etmişti.

Şu anda bütün, kontrol devletin, elinde. Bu saatten, sonra paralel yapının, elindeki kasetler şantaj dosyaları artık bir işe yaramayacaktır. 15 Şubat hayalleri ya da korkutma taktiklerinin, etkisi olmayacaktır. Meşruiyet yaratma çabaları ya da AK Parti'yi kapatma hayalleri de boşa düştü. Kabak gibi ortadasınız.

Tarih ders alınırsa tekerrür etmiyor. Alınmazsa neler olduğu mevcut. Hele hele darbe gibi bir girişim başarısız olunca başa gelen, çekilir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder