Ya yurt ya hapis |
Konya da başlatılan Okyanus Şirketler Grubunun Başkanı, Nusret Argun, Konya il Emniyet Müdürlüğü, Kaçakçılık ve Organize Suçlar Şubesi'nin, 2008 de yaptığı operasyon 249 kişi ile birlikte gözaltına Okyanus Şirketler Grubunun Başkanı, Nusret Argunde alındı. 5 yıl tutukluluğun ardından hukuk katliamı ile 180 yıl hapisle ceza alır iken 117 kişi değişik cezaya çarptırıldı. Emniyetin Operasyonu ve Adaletin yargılama süreci birçok yaşanan skandal ise adeta tarihe büyük ayıp olarak gecti. Okyanus Şirketler Grubunun Başkanı, Nusret Argun'un 'silahlı örgüte Adana Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanıp ceza alması ile alakalı eski şirket çalışanının şantaj ile ifade alındığı operasyon, ünlü iş adamınacemaate yurt isteğine direnmesi ile start almıştı. Okyanus Şirketler Grubunun Başkanı, Nusret'a yönelik yapılan organize operasyon, Okyanus Şirketler Grubunun Başkanı, Nusret Argunun vefat eden ortağı hayrına İstanbulda 12 Milyon TL lik yurt yaptırıp cemaate bağışlaması isteği ile başladı. Okyanus Şirketler Grubunun Başkanı, Nusret Argun, 2006 yılı Florya'da cemaate faaliyet gösteren 80 kişilik yurda, ortağı Rıfkı Biroğlu'nun adını verdi. Daha sonra cemaatin Konya sorumlusu olarak bilinen E.Ç. konyadaki bankanın Konya Bölge Müdürü eşleri ile birlikte Okyanus Şirketler Grubunun Başkanı, Nusret Argun'un ziyaret geldi. Ziyaret açıkça İstanbulda yapılan yurt aynısı Konya'ya yurt talebin de bulunuldu. Okyanus Şirketler Grubunun Başkanı, Nusret Argun ise bu talebi İstanbul'da bağışı gönlümden yaptığını isteği baskı ile yerine getirsem hayır sevabı dahi almam. Size faydası olmaz diyerek kabul etmedi. Ziyaretten iki ay sonra polis ihbarı bahane ederek Okyanus Şirketler Grubunun Başkanı, Nusret Argunun evinde bomba ihbarı bahanesi ile ofisinde arama yaptı. Arama sırasın da Okyanus Şirketler Grubunun Başkanı, Nusret Argun'un yatak odasına böcek yerleşti. İş yerine kamera yerleştirildi.
Okyanus Şirketler Grubunun Başkanı, Nusret Arguna hayat adeta zindan edildi. Okyanus Şirketler Grubunun Başkanı, Nusret Argun camlarına tehdit yazıları, evine ve iş yerine mahkeme kararı alınmadan böcekleri ve kameraları savcılığa bildirdi. KOM polisleri arama için geldiklerin de böcekleri yerinde bulamayınca telaşla mahkemeden karar almaya çalıştılar.. Konya'da hiçbir mahkeme karar vermedi. Karar Ankara'dan mahkemede alındı. Karar öncesi yapılan dinleme ise hukuksuz şekilde dosyanın işlendi. Bu baskıda Konya Emniyet Müdürü Salih Tuzcu arkasında olduğu o zamanın KOM Şube Müdürü Anadolu Atayünün emekliliğe ayrılan Tuzcu, cemaate yakınlığı ile bilinen Güvenlik Strateji Araştırma Merkezi başkanlığına geçti. 17 Aralık operasyonu birlikte paralel devlet iddiası görevden alınan polis memurlarına destek verirken göreve atanan polisleri siz 'geçici geldiniz diyerek küçümseyerek üstü kapalı tehdit ve şantaj edercesine hakaret içeren yazıları kaleme aldı. O zamanın KOM Müdürü Anadolu Atayün ise Hanefi Avcı içeriği atıldığı Devrimci Karargah, Ergekenon operasyonlarını da yapan, 7 Şubat'ta da Hakan Fidan'a karşı KCK ile alakalı fezlekeyi hazırlayan İstanbul da Terörle Mücadele Müdürü Yurt Atayünün kardeşi idi. Şu an başka görevde bulunan Atayün dershane sürecine açıkça cemaate twit'ler .destek vermeye devam etmektedir.
Türkiye'nin iş adamlarının yargılandığı Okyanus davası'nın sanıkları örgüt olarak ceza alması için özellikle her şey yapıldı. Konyanın Cumhuriyet Başsavcılığı Adana Özel Yetkili Cumhuriyet Savcılığına ilettiği, savcılığın yaptığı incelemeler dosyanın görev alanına girmediği gerekçesi ile Cumhuriyet Başsavcılığının iade ettiği dosya, cebir, şiddet delillerinin özellikle üretilerek özel yetkili savcılığının yetkisi alanına sokuldu.
Nusret Argun'un dosyası içinde şiddet unsuru ile alakalı delil bulunmadığı için Adana'dan Konya'ya iade edildi. devreye paralel yapılandırmanın polis gücü girdi. Hırsızlık yapması nedeni ile 4 yıl öncesi işten atılan Özgül Büyük alemdara alakasız zorla ifade ile şiddet unsuru dosyasına eklendi. Özgül Büyük Alemdar, şirketin sahibi Argunun zorla ve tehdit ile senet imzalattığıyla alakalı şikayetçi olduğunu belirtti. Adana'dan iade edilen dosya, Özgül Büyük Alemdar'ın şikayeti eklendi. 1 gün içinde tekrar Adana ya Özel Yetkili, Cumhuriyet Savcılı makamına gönderildi. Zorla delil üretilerek sahte soruşturma açılması sağlanarak Nusret Argun'un linç edilmesi için devlet kullanıldı.
Adana'da mahkeme, özel yetkili yargılama için olmazsa olmazı cebir ve şiddet iddiasındaki Nusret Argun'u beraat karar verdi. Argun'un beraat etmesi ile dosya görevsizlik kararı ila özel yetkili mahkeme kapsamından çıktı. Buna rağmen Adana 6. Ağır Ceza Mahkemesinin dava ile alakalı yargılamaya devam etti. Paralel yapılandırmanın hedefine kişiler dosyanın ilgisi olmadıkları halde eklendi. MK 250. maddenin iddia edildiği örgüt suçu ile alakalı olmayan bir çok kişi suça eklenmişti Bir çok kişinin sanık yapılarak dava uzaması sağlandı. Mahkeme, isimsiz, imzasız ihbar mektupları delil olarak değerlendirdiği tutarsız bununla da bitmedi. Mahkeme heyeti bilir kişi incelemesinin gerektirdiği bir çok belgeleri dikkate almadı. Mahkeme, azami tutukluluk süresinin aşılmasının 5 yılı geçirmemek için dava dosyasını bir çok işin yapılmasının da engellemesini sağladı Sanıkların telefon tapeleri ekleme çıkarma var iddiasını değerlendirmeden devam eden mahkeme çeşitli iddiaları da ispat için Argunın tapu kayıtlarını da talep etmedi.
Okyanus Şirketler Grubunun Başkanı, Nusret Argun'a 180 yıl hapis cezasının mahkeme+paralel devlet+kanunların zorlanması+yalan yanlış delil ile zorla mahkumiyete devletin alet edilmesi hiç bir ahlaki ve din anlayışına sığmaz. TCK'nın zincir suçları düzenleyen 43. maddesi Bir suç işleme kararının icrası kapsamın da, değişik zamanlar da bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi durumun da, bir cezaya hükmedilir deniliyor. Okyanus Şirketler Grubunun Başkanı, Nusret Argun'a yaklaşık 70 ayrı ihalenin her birinde 2'şer yıl cezanın verilmesi yine başkasının üzerine kayıtlı 10 adet sim kart kullandığı gerekçesi ile her sim kart için ayrı ayrı cezalar verilmesi hangi kanuna ve maddesine göre hükmedildi. Bu sorular Adaletin, Adaletsizliğin aşası olduğu, aynı mısırdaki gibi darbecilere göre adalet üretimi yaptığının kanıtı ve delili oldu. Bunun gibi binlerce hukuksuz işlemin yapıldığı adli sistemde bunu yapanların cemaat kisvesinde İslam adına yapmaları bu suçun ne kadar ağır ve islamın ne kadar çok kullanıldığı ortaya çıkarıldı. Aynı polis zihniyetinin başörtülü kızlara yıllarca çektirdiği mezalim bunu menfaatlerine kullanma olarak gizliden cemaat şemsiyesini kullandıkları gözükmektedir.
Bazı alıntılar Yeni Şafak Gazetesindendir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder